"Bir saatlik adalet,
60 yıllık nafile ibadetten hayırlıdır"
diyen Peygamberimiz
Hz. Muhammed'den...
"Yöneticilerin en kötüsü adalete muhalefet edendir"
diyen Hz. Ali'ye...
"Adalet, mülkün temelidir"
sözüyle de bütün İslam aleminin
gönlünde olan
Hz. Ömer'e...
"Adaletsizliği,
adaletle yıkmak gerekir" diyen
Mahatma Gandhi'den;
"Adalet, kutup yıdızı
gibidir, geri kalan onun etrafında
döner" diyen
Çinli filozof Konfüçyüs'e
kadar, adalet üzerine
ifade edilen
güçlü tanımlar var...
İslamın en temel esaslarından
biridir adalet!..
"Hakkı teslim etmek"
kavramı vardır...
Bunun anlamı,
"kim olursa olsun
eşit muamele
yapmak"tır...
Adil olmakla ilgili
Kur'an-ı Kerim'de
bir yığın ayet bulunmaktadır...
Sadece hadis ve kıssaları biraraya getirsek,
dünyanın en büyük ansiklopedisi
ortaya çıkar...
Hz. Ömer'in
söylediği gibi
adalet, mülkün temelidir...
Mahatma Gandhi'nin
dediği gibi de
adaletsizliği
adaletle
yıkmak
gerekir...
Türkiye'de de
sistem, adaletsizliği
yine adaletle çözmek üzerine kuruludur...
Mahkemeler vardır. İstinaf mahkemeleri
ve Yargıtay vardır...
Anayasa Mahkemesi'ne
bireysel başvuru yapmak da mümkündür...
Adaletsizlik, adaletle çözülmeye çalışılır
elbette...
Dün, haber havuzunda
Bylock kullanan
öğretmenin tutuklandığı haberini
gördüm...
"Bylock" FETÖ'cü olmanın
en önemli kıstasıdır ve mahkeme kayıtlarında da
bu vardır...
Ne var ki her "Bylock" kullanan
için farklı bir muamele söz konusu
olursa; Cumhurbaşkanımızın sık kullandığı ifadeyle
"Hiç kimse kusura bakmasın"
burada adaletten söz etmek
mümkün değildir...
"Yanlış yapan öz evladım olsa
affetmem" diyen
Erdoğan'a rağmen
kimler yanlışların arkasında durmaktadır?..
Bu durum, AK Parti ve tabii ki Recep Tayyip Erdoğan'a
en büyük zararı vermektedir...
İnanmayan sokağa çıkar
ve FETÖ soruşturmalarındaki kayırmacı
uygulamaların
etkisini sorar!..
Sadece AK Partililere
sorsanız da olur!..