Hiç dikkatinizi
çekti mi, bilmem!..
İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa gibi
illerde,
bu kadar büyük miktarlarda
sentetik uyuşturucu
ele geçirildi mi?..
Samsun; çağın
yeni baş belası
sentetik uyuşturucuyla
mücadelede,
örnek illerden biridir...
İlk kez,
o dönemin Cumhuriyet Başsavcı Vekili,
Samsun Bölge Adliyesi Cumhuriyet Başsavcısı Fahri Gülay'ın
4 Temmuz 2014'teki
açıklamasından
öğrenmiştik...
Gülay; "Bonzainin
pire ve kene mücadelesinde
kullanılan
ilaçlardan
yapıldığını" açıklamış,
"Uyuşturucu içtiğini sananların,
aslında haşere ilacı içtiğini"
söylemişti...
Hatırlanacağı gibi,
o yıllarda
birçok genç,
bu sentetik
uyuşturucu kullanımından
hayatını kaybetmişti...
Hatta, o yıllarda dönemin Samsun Valisi Hüseyin Aksoy,
medya mensuplarından
ricada bulunarak, özendiriciliği ortadan
kaldırmak için
haberlerde "bonzai" yerine
"sentetik uyuşturucu" ifadesi
kullanılmasını istemişti...
O yıllarda, Gülay'ın ilginç açıklaması,
gençler arasında
bir hayli etkili oldu...
Ancak, uyuşturucu baronları,
gençlerin hayatları pahasına
büyük kazançlardan
vazgeçmedi...
Polis ve jandarma da
mücadeleyi bırakmadı...
O günden bugüne
Samsun'da binlerce
insanı zehirleyecek, kilolarca
sentetik uyuşturucu ele
geçirildi ve satıcılar da
yargıya teslim edildi...
Önceki gün de
Samsun Emniyet Müdürlüğü
KOM Şubesi ekipleri,
İstanbul'dan Samsun'a
getirilen 470 kilo sentetik
uyuşturucuyu, Tekkeköy İlçesi'nde bir kamyonun
zulasında buldu...
Bundan sonrası
polisin değil, yargının işi artık!..
Elbette, bu kişilerin
ağır cezalara
çarptırılmalarının
caydırıcı etkisi var...
Mesele; sadece polis, jandarma ve yargının
işi değil!..
Toplum olarak da
gençleri
kurtarmak için
bizlere düşen
görevleri unutmamak gerekir...
Mesela; Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı
Fahri Gülay'ın o ifadesini
sık sık gündeme getirip,
gençlerin aslında pire ve fare
zehri içtiklerini
hatırlatmak
caydırıcı olacak!..
Sloganı da buldum:
"Gençlerimiz haşere değil"