Bazen bir kadeh şarap mimarıdır yıkık gönüllerin.

Bu hafta sonu Samsun'dan gelen bir dost da buş eyledi gönlümü.

Memleketten ne kadar uzak olursan o kadar da sıla özlemin artar.

Sarılırsın dostunun boynuna. Bu kez dostun Karadeniz kokar.

Oturursun masaya. Koyarsın özlemlerini beyaz bir tabağa.

Her kadehin ayrı bir şerefi vardır. Dostluğa , sılaya gençliğe ve de geçmişe.

Bitmesin istersin gece. Bitmesin istersin sohbet...

Dökersin gönül torbanı ve dağarcığındaki bütün özlem kelimelerini.

Koyuverirsin bazen de hayatın şerefine.

Gülmekten gözlerinden yaş gelirken bir de bakarsın. Ağlamışsın...

Zaten hayat dediğin de gülme ile ağlama arası bir tire boşluğudur.

Ne yazık ki çoğu kez hiç iyi davranmaz. Haksızlıkları ve adaletsizliği bitip tükenmek bilmez.

Hoş adalet dediğin de İbrahim Tatlıses'in eski eşinin adıdır benim için.

Bu hayat dediğimiz şey çok zorlu sorular sorar adama.

Kolay soruları bilmek ve çözmek keyifli iştir.

Ancak zalimdir hayat... Çetrefillidir üstelik.

Çoğu kez çalışmadığımız yerlerden çıkar sorular...

Tek tek ve zor . Bıkmadan usanmadan sorar inatla çalışmadığın yerleri.

Tabiri caiz ise ağlatır hem ananı hem de babanı...

Kendi kendine terapi yaparsın.

Zaten temditleri oynadığımız şu anlarda ikinci yarının ortalarına gelmişsindir.

Bilmediğim bir öğretmen dermiş ki;"Her şeyin ikinci yarısı çabuk geçer "

geçti geçiyor derken... Kadehleri birbirine eklerken.

Dostların bir bir çekip giderken

Yolun sonu görünmüştür köşeden

Elbette mimarıdır bir kadeh şarap yıkık gönüllerin...

KIŞIN KOYACAĞINIZ BİR KAP YEMEK ;

YAZIN KOYACAĞINIZ BİR KAP SU;

SOKAK HAYVANLARI İÇİN YAŞAMDIR.

YAŞAMA DESTEK VERİN LÜTFEN