Hiçbir şey gizli kalmıyor...
Karanlığın
örtüsü,
güneşin
doğuşuyla kalkıyor
elbette...
Birçok faili
meçhul suikast ve cinayet ile
33 erin şehit edilmesi
gibi olayların
meydana geldiği
1993 yılının da
örtüsü kaldırılırsa;
bu ülkenin
üzerine
yapılan tezgahlar da ortaya çıkacak...
1993 yılının adı, kamuoyunda "Faili meçhuller yılı"dır...
Bu yılda takvim yaprakları
24 Ocak'ı
gösterdiğinde,
araştırmacı gazeteciliğin
simgesi Uğur Mumcu,
aracına konulan bombanın
patlatılması sonucu
katledilmiştir...
O zaman DYP-SHP iktidardaydı.
Katillerin mutlaka
bulunacağına dair
"namus sözü" verildiyse de
olmadı...
Uğur Mumcu, yolsuzluklarla
ve terör örgütleri ile
arkasındaki güç odaklarıyla
mücadele eden biriydi...
En son kitabı, "Kürt dosyası"
yarım kaldı...
5 Şubat 1993'te, Türkiye'de
önemli işlere imza atan
eski Maliye Bakanı hemşehrimiz
Adnan Kahveci,
Bolu-Gerede yolunda
yanlış yola girmiş,
kazada kendisi, eşi ve kızı
hayatını kaybetmişti...
Adnan Kahveci'nin,
suikast sonucu öldürüldüğünü;
oğlu Cihan Kahveci
defalarca anlattı...
Adnan Kahveci, terörle mücadelenin
silahtan çok,
ekonomik ve sosyal politikalarla
önlenebileceğini
söylüyordu.
17 Şubat 1993'te
Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis'i
taşıyan helikopter, Ankara'da
havalandıktan bir süre sonra
düştü. Buzlanma ve pilotaj hatası denildi.
Tanju Çiller için "Tak" diye söyler
"Şak" diye yaparım diyen
Orgeneral Doğan Güreş,
Genelkurmay Başkanı idi...
Eşref Bitlis Paşa,
PKK'ya karşı etkin mücadele
yapmış biriydi. Amerikalıların
PKK'ya yardım ettiğini
savundu...
17 Nisan 1993'te Türkiye
acı bir haberle sarsıldı. Cumhurbaşkanı
Turgut Özal, hala şüpheyle bakılan
bir sonla hayatını kaybetmişti. Kürt meselesinde
üst aklın
istemediği bir söylem ya da
bir eylemde mi
bulundu?..
Rahmetli Demirel, Cumhurbaşkanı
oldu. Başbakanlığa da yine rahmetli
Erdal İnönü vekaleten bakıyordu.
Milli Güvenlik Kurulu'nda
terörle mücadele
kapsamında önemli kararlar alınacaktı.
Kürt kökenli milletvekilleri
ile yapılan görüşmeler sonucunda,
terör örgütü
"ateşkes" ilan etmişti.
O toplantının bir gün öncesinde
yani 25 Mayıs 1993'te
silahsız ve sivil olarak Malatya - Bingöl Karayolu'na çıkarılan 35 Mehmetçik, yolun ortasında
PKK'lı teröristler tarafından yakalanarak kurşuna dizildi. 33 askerimiz şehit düştü. Bu katliamı yapan Şemdin Sakık'tı. Hani kumpas davada; FETÖ'cü düzenbazların, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un karşısına
"gizli tanık" olarak çıkardığı terörist...
Org. Eşref Bitlis'in en çok güvendiği isimlerden olan Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral
Bahtiyar Aydın da 22 Ekim 1993'te Lice Asayiş Bölük Komutanlığı önünde 2 km mesafeden kanasla vurularak şehit edildi. Bahtiyar Aydın, terörle mücadelede
başarılı olmuş bir komutandı.
Eşref Bitlis'in şüpheli ölümü üzerine TSK'dan istifa edip,
mektubunda 'Güneydoğu'da yetkili organlar içerisinde oluşturulan bir çete, hadiselerin gerçek boyutlarının Türk milleti tarafından görülmesini engellemektedir' diye yazan
terörle mücadelenin önemli isimlerinden
Binbaşı Cem Ersever de 4 Kasım 1993'te Ankara'nın çıkışında elleri önden bağlanmış bir şekilde öldürülmüş olarak bulundu...
"Faili meçhuller yılı"ndaki
suikast ve cinayetler irdelendiğinde,
hepsinin ortak yanında,
PKK terör örgütü ile arkasındaki
güç odaklarına karşı
takındıkları tavır ve mücadele vardır...
Devletin istihbaratı
millileştirildikten sonra
çok daha güçlü hale gelmiştir...
Bu soruşturmayı yürütecek
devletine milletine bağlı
yiğit cumhuriyet savcılarımız,
bizler için umuttur...
Türkiye'nin o karanlık yılı
aydınlatıldığında,
gizli ve açık düşmanların
hepsinin maskesi düşecektir...