Kaderimizi, en azından bizden sonraki neslin, çocuklarımızın ve torunlarımızın nasıl bir sistem veya rejim altına yaşayacaklarını belirleyecek bir referanduma giderken, sorulması gereken tüm sorular sorulup alınması gereken tüm cevaplar alındı mı? Bu soruya tereddütsüz 'evet' diye cevap vermek mümkün mü?

Ne muhalefet cenahı sorulması gereken soruları yeterince sordu ne de iktidar tarafı tüm merakları giderecek cevapları verdi. Bunda iktidar tarafının günahı yok. Eğer bir günah söz konusu ise o günah kaderi belirleyecek soruları sormayan muhalefete aittir.

Mesela nasıl bir beka sorunu ile karşı karşıya olduğumuz, bu sorunun ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı ve değişikliğin bu beka sorununu nasıl ortadan kaldıracağı. Eğer böyle bir sorun varsa ve bu anayasa değişikliği bu tehdidi ortadan kaldıracaksa 2019'un sonbaharını beklemek niye? Yoksa tehdit o kadar yakın ve vahim değil mi?

Adına ister 'partili cumhurbaşkanlığı' ister 'başkanlık' sistemi deyin, bu getirilen sistemin dünyada bir örneği var mı? Yeni bir sistem mi kuruyoruz yoksa bilinen, denenmiş ve yanlışları düzeltilmiş, sakıncaları giderilmiş oturmuş bir sistemi mi ülkemize getiriyoruz? Anayasa değişikliği iktidarın dediği gibi başkanlık sistemlerinin olmazsa olmazı erkler ayrılığını mı getiriyor yoksa bazı muhaliflerin iddia ettiği gibi bütün erklerin bir elde toplanmasını mı sağlıyor?

Meclis yürütme karşısında daha mı güçleniyor yoksa yetkilerinden bir kısmını yürütmeye mi devrediyor? Yargı iktidarın söylediği gibi artık sadece 'bağımsız' değil aynı zamanda 'tarafsız' mı olacak yoksa muhaliflerin iddia ettiği gibi yürütmenin kontrolü altına mı girecek? Yaklaşık 150 yıllık devlet aklını temsil eden Danıştay'ın yetkileri gerçekten budanıyor mu? Referandumda evet çıkarsa ülke gerçekten bir kararnameler ülkesi mi olacak yoksa tüm vesayetlerden kurtulup daha bir özgürleşecek mi?

Cumhurbaşkanı gerçekten kararnamelerle idari yapıyı bir gecede tamamen değiştirme gücüne mi kavuşuyor yoksa dokunulmaz olmaktan yargı karşısında hesap veren bir vatandaş konumuna mı geçiyor? Dokunulmazlığı mı kalkıyor yoksa hem kendisi hem de yardımcıları ve bakanları için ömür boyu dokunulmazlık mı geliyor?

Anayasanın değişmesi halinde diğer yasaların yeni anayasayla uyumlu hale getirilmesi kaçınılmaz olacak. Bu yoğun bir hukuk çalışması ve son derece önemli bir düzenleme demektir. Anayasanın değişmesinde gösterilen uyum bu yasaların yapılmasında da sürecek mi? Yoksa ihtiyacın bittiği yerde uyum da bitecek mi?

Bunlar ve diğerleri bırakın sade bir vatandaşı, hukuk eğitimi almış ama anayasa konusunda yoğunlaşmamış bir kimsenin bile ilk bakışta anlayamayacağı teknik konular. Bunları sormak, sorgulamak ve cevaplarını aldıktan sonra karar vermek mümkündü; ne yazık ki biz, dünkü yazımda da belirttiğim gibi, o şansı pek kullanamadık. Ama hala her şey bitmiş değil, hala sorup, sorgulayıp ona göre karar vermek için zamanımız var.

Eğer kavga dilinden konuşma, anlama, anlatma ve anlaşma diline geçebilirsek.