İş cinayetleri devam ediyor.3 ayda 441 işçi yaşamını yitirdi!..

'Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini görmek için orada insanların nasıl yaşadıklarına değil, nasıl öldüklerine bakın!'

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi grev yasaklarına ve sendikal faaliyetlere yönelik baskılara dair, iş cinayetleri raporunu açıkladı. Mart ayında 148 işçinin, yılın ilk üç ayında ise 441 işçinin yaşamını yitirdiğini belirtti.

Günde ortalama beş işçimiz ölüyor!..

Öte yandan bu dönemde 11 grevin yasaklandığı; fakat, başlamadan yasaklanan grevlere ilişkin haber bile yapılamadığı belirtildi.

Yasaklanan grevler değil sendikal örgütlenme özgürlüğüdür aslında. Neden? Bir yerde sendikal özgürlüklerden, toplu pazarlık hakkından söz edebilmek için mutlaka grev hakkının olması gerekir. Çünkü sendika özgürlüğünü de toplu pazarlık hakkını da belirleyen tek ve en önemli unsur grev hakkıdır. Grev hakkından yoksun bir ortamda, ne toplu pazarlıktan ne de sendikal özgürlükten söz edilebilir. Her üçü de birbirini tamamlayan olmazsa olmazıdır.

OHAL koşullarının da etkisiyle ülkemizde, toplantı, gösteri, örgütlenme ve demokratik hakların kullanılması iyice gerilemiş durumdadır.

Hak ihlalleri konusunda AB'nin takip ve eleştirilerinin ardı arkası kesilmezken, Türkiye, 'insan hakları ihlalleri' konusunda Rusya'dan sonra en çok davası olan ve ceza alan ülke konumunda.

Çağdaş insan örgütlü insandır. Çağdaş toplum da bireylerin en çok örgütlü olduğu, demokratik hakların özgürce kullanılabildiği toplumdur. Bunu sağlayabilen ülkeler, dünyanın en saygın ve müreffeh ülkeleri, bu ülkelerin insanları da en mutlu bireyleri olmaktadırlar. Bu toplumlarda yasaklardan, baskılardan ve 'iş cinayetlerinden' de söz edilmemektedir!

Çağdaş bir toplum olacaksak, ülkemizde demokratik hakların kullanımı ve sendikal örgütlenme özgürlüğüne dönük bütün kısıtlamalar sona erdirilmelidir…

Alpaslan ÇEPNİ