Bilindiği gibi Türkiye'de sınav sistemi çok uzun ve yorucu bir yol. Çocuklarımız için bu sürecin sağlıklı bir şekilde sonuca ulaşması çok iyi bir eğitim almalarından geçmektedir. Her çocuk farklı bir dünyadır. Bu sebeple çocukların birbirleriyle yarışması imkansızdır. Çocuğun yarışabileceği tek bir kişi vardır. ''Kendisi.'' Kendisiyle yarışan çocuğun başarılı olmasının tek koşulu çocuğu çok iyi tanımlayan ve tanıyan eğitimcilerle birarada olmasıdır. Öğretmenler bu bakış açısıyla her çocuğun gelişimini kendi içerisinde belirli periyotlarla değerlendirmeliler. Sürecin kaliteli devam etmesi sonucunda başarı getireceğinin garantisidir. Çocuğun gözünde eğitim almak, ders çalışmak, sınavlara çalışmak bir yükten çok bir hayat biçimi olmalıdır. Bu hayat biçimini geliştirmenin en önemli yolu çocuğun ne istediğini bilmesidir. Türkiye'deki zorlu eğitim sisteminin içerisinde çocuğun kaybolmasına izin vermeden ilerlemek önemlidir. Eğitim hayatı devam ederken en önemli unsur ebeveynlerdir. Hem çocukların hem ebeveynlerin duygusal yıpranmalarını engellemek, ebeveyn ve çocuk arasındaki çatışmaları en sağlıklı şekilde atlatmalarını sağlamak çok önemlidir

Başarılı bir istemin en büyük özelliği, özün ayrıntılardan arınmasında gizlidir. Tüm müfredat yaparak öğrenme ilkesine dayanmalıdır. Her çocuğa kendi öğrenme yöntemine göre eğitim verilmelidir. Kalıplardan uzak özde bir eğitim ile çocuklarımız kendilerini değerli ve özel hissederek hayata hazırlamak gerekir.

Kısacası, hiçbir balık ağaca tırmanmaya hiç bir kuş yüzmeye zorlanmamalıdır.