16 Nisan Pazar, saat 09.15. Henüz oyumu kullanmadım. Kullanacağım. Sandığa giderken sadece kimlik belgemi ve seçmen kartımı almayacağım yanıma. Ne kadarlar bilmiyorum ama olduğu kadarıyla aklımı, bilgimi sağduyumu, izan ve ferasetimi de götüreceğim beraberimde. Ve de Türk ve Müslüman kimliğimi.

Yanlış başladı kampanya, kanunda yazılanları değil, kanunu yazanları ya da karşı çıkanları konuştuk. Kişileri anayasaya sadakat açısından değil anayasayı kişilere uyup uymaması açısından değerlendirdik. Bilenler sustu bilmeyenler konuştu genelde. Yazanlar okumadı, okumayanlar yazdı. Bilgi mensubiyet duygusunun zindanında can verdi çoğu kez. Bunları konuşmanın bir anlamı yok artık, bunlar geride kaldı.

Ama geride kalmayan bir husus var, o da kullanılan dil. Sayıp söven, kırıp döken, suçlayan hatta horlayan, aşağılayan, ayrıştıran dil. Bereket sorumlular ve aklı başında geniş kesim çabuk fark etti bu dilin yanlışlığını ve topluma verdiği zararı. Büyük kısmı itibariyle terk edildi o dil. Her ne kadar kimileri akıl dışı savaş hukuku fetvaları yayınladı, kimileri ilahi emirleri siyasi hesaplara uyarladıysa da onlar azınlıkta kaldı. Sürecin en sevindirici yanı bence bu üslup değişikliği oldu.

Umarım ve dilerim ki bu üslup değişikliği kalıcıdır ve yarından sonra terk edilmez. Terk edilmemesi tam tersine kuvvetlendirilmesi gerek o dilin, onca ayrılığı, onca tahribatı tamir ve tedavi etmek pek kolay değil, onun içindir ki kuvvetlenerek devam ettirilmeli o dil.

Siz bu satırları okurken saçımız gözümüzün önüne çoktan dökülmüş olacak ve hepimiz göreceğiz saçımız ak mı kara mı? İster evet ister hayır çıksın sandıktan, bilmeliyiz ki her iki mührü basan da bizim insanımız, bizim milletimizin, bizim ümmetimizin bir ferdi. Hayır diyen de biziz evet diyen de. Bunu unutmadan bakmalıyız birbirimizin yüzüne, bunu unutmadan sıkmalıyız uzatılan elleri, bunu unutmadan kucaklamalıyız sevdiklerimizi.

Ve bir de bir şeyi unutmayalım lütfen, ne eski bir devleti tasfiye ediyoruz ne de yeni bir devlet kuruyoruz. Ne de yeni bir millet inşa ediyoruz. Bu millet, Türk milletidir, bu devlet Türk devletidir. Her ikisi de ezelden gelip ebede gitmektedir. Onu yaşatacak kudret bu milletin damarlarındaki asil kanda mevcuttur. Yeter ki ilimizi, töremizi bozmayalım. Yeter ki birlik ve beraberliğimizi sarsmayalım. Ve yeter ki kim olduğumuzu ne olduğumuzu asla unutmayalım, unutturulmasına da izin vermeyelim.