Dünyanın en iyi futbolcusu kim desem ya Ronaldo ya Messi dersiniz.
Biri bana sorarsa, düşünmeden Ronaldo derim.
Real Madrid- Bayern Munich maçını izliyorum.
İlk maçı Ronaldo'nun golleriyle 2-1 kazanan Real Madrid bastırıyor, bastırıyor atamıyor.
Ronaldo'nun vurduğu her top aut.
Seyirci de dayanamadı, o dünyanın en iyi futbolcusunu ıslıklamaya başladı.
Islıklarken herhalde küfür de edilmiştir, hakaret de.
Maç sonu Real Madrid, Ronaldo'nun üç gol attığı maçı 4-2 kazanarak adını Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale yazdırdı.
Az önce ıslıklanan, küfür ve hakarete maruz kalan Ronaldo, taraftarla bu başarıyı kutladı...
Önceki gün Samsunspor sahasında Manisaspor'u ağırladı.
Geldikleri günden bu yana hiçbir varlık gösteremeyen Göksu ve Lumu ile birlikte,
o maçlık kötü olan Murat, Kone ve Mustafa'yı gören taraftarlar isyan etti.
Birkaç kendini bilmez taraftar Teknik Direktör Osman Özköylü ve futbolculara küfürler, hakaretler yağdırdı.
Osman Özköylü, sanki Türkiye'nin hiçbir yerinde sahadakilere tepki gösterilmiyormuş gibi, maç sonu isyan etti.
'Hakaret edecek olan maça gelmesin' dedi. 'İstifa etmeyi düşündüm' dedi.
Hem haklı hem haksız.
Kimse küfür edilmeyi hak etmez ama birkaç kendini bilmezin yaptığını da tüm taraftara yıkamazsın.
Tribünden duyduğun her sözü üzerine alınırsan, işin zor.
Düşünsene bir de hakem olduğunu, koro halinde küfür yediğini.
Sen işine bakacaksın, başarılı olup o küfür edenleri yerin dibine sokacaksın.
Bu işin doğal seyri budur yoksa ben küstüm oynamıyorum olmaz.
Bir de sürekli 'Ben buraya ne şartlarda geldim' diyor Osman Hoca.
Kusura bakma da hocam, geldiğin kulüp de Samsunspor.
Belki şimdi sıkıntılarla boğuşuyor ama yeniden doğacaktır güneş gibi.
Sen kendini Türk futbolunun en önemli taşlarından birisi olan Samsunspor'un üzerinde görüyorsun, aman dikkat diyelim düşme bu hataya.
Hocanın bu açıklamalarından sonra Osman Özköylü kafasında Samsunspor defterini kapatmış gibi geldi bana.
Dediğim gibi benim düşüncem, sadece beni bağlar, yanlış da gözlemlemiş olabilirim ama Osman Özköylü, sanki yavaş yavaş gidişini hazırlıyor gibi.
Bekleyip, göreceğiz...
