Mahkum Yakınları Derneği'nin
Samsun'da düzenlediği eylemde,
bir gencin elinde
taşıdığı döviz
dikkatimi çekti:
"Eşit adalet istiyoruz"...
Pek çok kimse farkında değil
ama aynı suçtan hüküm giyenler arasında
çok büyük bir mağduriyet söz konusu...
"Nasıl olur?" demeyin!..
Aynen öyle!..
Çünkü, aynı suçu işleyen
kişilerden
biri
kaldırılan
özel yetkili ağır ceza mahkemesinde
diğeri ise
genel ağır ceza mahkemesinde
yargılanınca,
sunuç böyle oluyor işte!..
Samsun, Bafra, Ünye ve Ordu
cezaevlerinden
sık sık mektuplar alıyorum...
Kimi haksızlığa uğradığını
kimi de yardımcı olmamı
istiyor...
Ancak, son olarak
Bafra Kapalı Cezaevi'nden
adres vermiş ama
bir avukat
tarafından yazıldığını sandığım
mektup,
işte o "Eşit adalet istiyoruz"
dövizinde anlatılmak isteneni
dile getiriyordu...
Meseleyi bilenlere sordum. "Google Amca"ya da danıştım...
Şöyle ki;
özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılananlara;
genel ağır cezada yargılananlara göre
kanundaki ceza süreleri 2 kat olarak uygulandığı
için sıkıntı çıktı...
Yani, genel ağır ceza mahkemelerinde yargılananlardan 5 yıldır tutuklu olup da hakkındaki dava sonuçlanmayanlar tahliye edilirken;
özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde ancak 10 yıldır tutuklu olup da davası bitmeyenler tahliye olabiliyor.
Özel yetkili ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarda, 'terör eylemi'ne bulaşmış az sayıda tutuklu olmasına rağmen tutukluların büyük bölümü, hiçbir şiddet eylemine karışmamış olmasa bile, 'örgüt üyeliği' suçundan tutuklandıkları için aynı kapsamda değerlendiriliyorlar.
Mesela, öğrenci eylemlerinden alınanlar, pankart açıp slogan attıkları için tutuklananlar da 'terör suçu' işlemiş sayıldıkları için tutuklama sürelerinin sınırlanmasından yararlanamıyor...
İşte o gencin
elinde tuttuğu
dövizin
anlatmaya çalıştığı buydu:
"Eşit adalet istiyoruz"...