Deyim yerindeyse yedi düvelle karşı karşıyayız. Üstelik toplum dinamiklerini diri tutacak ne kadar değerimiz varsa; öyle ya da böyle örselenmiş bir halde. Süreci başından alarak okuyacak olursak:
Ordusu ihanete uğramış
Kozmik odasına girilmiş
Subayları tek tek
İşlemedikleri suçlarla
İtham edilerek
Zindanlara atılmış
Cenazesini kaldıracak
Maddi imkanı olmayan adam
Örgüt kasası olarak yargılanmış ve ülke bu gündemi kasıtlı gömüldüğü sonradan anlaşılan boru parçalarıyla hercümerç edilmişti.
O gün bu olup bitenlere itiraz eden, hele bu itirazlarını bizim gibi yazanlar da 'Militarist' suçlamalara muhatap olmuştu. Bazılarında ar edep olmadığı için o günkü yazdıklarını çabuk unutup yeni durumlara çok kolay adapte olmuşlar. Ne o gün nede sonrası o haklar helal edilmeyecektir!
Konuya dönecek olursak;
Toplum nezdinde düğümü ilk çözen
Eski Genel Kurmay Başkanımız
Sn. İlker BAŞBUĞ olmuştu.
Kendisine sahip çıkan
Cumhurbaşkanımızı anlamış
Meselenin boyutunu fark ederek
Topluma fark ettirmeye çalışmıştı.
Şimşekleri iktidardan,
Malum yapılanmaya çekmişti.
Akabinde Cumhurbaşkanımız
Artık gizli yürütülen mücadelenin
Bütün örtülerini kaldırmıştı.
'Bunların diniyle bizim dinimiz bir değil!'
Demiş, nasıl bir tehlikeyle
Karşı karşıya kaldığımızı
En ağır ithamla altını çizmişti.
Devlette paralel bir tehlike vardı
Ve devlet devletliğini yapmalıydı.
Süreç içerisinde mücadele
Olumlu sonuçlar verince;
O paralel yapılanma
Aldığı Uluslararası destekle
Son bir hamle daha yaptı:
15 Temmuz
Vatana İhanet Darbesi!
FETO Terör Örgütü!
Lideri din alimiydi sözüm ona!
Dindar insanlardı peşinden gidenler güya!
Aldıkları uluslararası destekle darbeye teşebbüs ettiler. Yunan'ın kurşun sıkamadığı TBMM' ye uçaklardan kurşun ve bombalar yağdırdılar. Masumların kanına girdiler! Allah-u Ekber diyen sivil halkı, Allah ve kitaptan yoksun vicdansızca tankların altında ezdiler!
Gün geçtikçe güçlenen Türkiye
Kimi rahatsız ettiyse,
Kim Ortadoğu'da neyin peşindeyse,
O gün 15 Temmuz gecesi
Bunu başaramadılar!
Şimdi başka başka hile
Başka başka işbirlikçilerle
Debelenip duruyorlar sınırlarımızda.
İhanet artık konjonktüreldir.
Her kim artık bu devletin birliğine ve dirliğine zarar verecek davranışta bulunursa; vatana ihanet etmiş olacak. Kimse kendini kandırmasın düşman sınırımıza dayandı!
Güzel günlere uyan sevgili ülkem
Sağlıcakla kalın efendim.