İnsanlığın en büyük ve muhteşem eseri, bir amaçla yaşamayı bilmektir. Hayatı ve insanı zenginleştiren en önemli güç, bir amaç uğruna yaşamaktır. Nereye gideceği belli olmayan bir gemi hedefine ulaşamaz. İnsan da öyle... İyi eğitim almış, donanımlı insanın elinde hayatını düzene sokan bir yol haritası mevcuttur. Kendisine hedef koyan insanın başarılı olamaması için bir sebep yoktur. Bir zamanlar bilge adam başarılı bir hayatın sırrını paylaşmıştı:
"Basit" dedi. "Bütün mesele neyi yakın tutacağını neden kaçacağını bilmekte."
Üstad Necip Fazıl Kısakürek;
"Elindeyse zamana dur geçme diye dayat
Bir sigara içmekten daha kısa bu hayat" demiştir.
Yaşamın bu kısalığı yanında çalışan, amacına ulaşan birçok insan var. Onlar sayesinde toplumlar ilerler.
"Bir yerde yaşam varsa
Orada umut da vardır."
Gençlerimizi umutla, sorumluluk bilinciyle yetiştirmeliyiz. Herkes kendine, "Bugün ben yardıma muhtaç insanlar için ne yaptım? İnsanlara yardım etmek beni mutlu ediyor mu? Evde, işte, okulda gençlerimizi yetiştirirken ufak şeylerle mutlu olmalarını sağlayabiliyor muyuz. Burada mizaç ve karakter devreye giriyor. Yardımlaşmak bir insana iyilik yapmak olumlu yönden hadiselere bakmak sorunun bir parçası olmadan çözüme katkıda bulunmak düşüncesi, bizi mutlu ediyor mu? İnsan inandığı doğrular üzerine yaşamını sürdürür. Her ne kadar görmek bakmakla başlarsa da farkındalık düzeyi bir hayli yüksek gençler yetiştirmeliyiz. Bu ise okumakla mümkündür. Gençlerimizin beslenme kaynağı kitaplardır. Daha çok okudukça, hiçbir şey bilmediğimizin farkına varıp; öğrenme, keşfetme erdemine ulaşırız. Tohum toprakla temas kuramazsa büyümez. Kitaplar da insanlar için öyledir. Ekilmeyen kafalardan verim alınmaz.