Büyük alim, müftü merhum Tahir Büyükkörükçü Hoca, bir vaazında Hafız Sadi Şirazi' den şöyle bahseder: 'Eskiden Konyamıza ta Erzurum' dan, Kayseri' den hocalar gelirdi. Onların vaazları çok neşeli geçerdi. Güller, bülbüller, sümbüller… Sebebini sorarsanız hocaları dersi cer ve avamil okuturken; Gülistan ve Bostan' ı yanında okuturlardı.'

Bugün sizlerle Sadi Şirazi'in Bostan ve Gülistan'ından birkaç hikaye paylaşmak istiyorum. Zira ilim edep ve tecrübeleriyle büyüklerimiz, bizlere devasa eserler, her türlü takdire şayan güzellikler bırakmışlar. Ruhları şad olsun.

Sükutun faydalarını anlattığı babda şöyle der merhum Sadi Şirazi:

'Dostlardan birine; 'Çoğu zaman susmamın nedeni, sözlerimin içinde iyi ve kötü şeylerin olmasındandır. Çünkü düşmanlarım menfaatleri gereği, söylediklerimin iyilerini bırakıp kötülerini seçerler.' dedim.

Dostumsa; ' Kardeş' diye cevap verdi, 'Düşmanlarının iyi şeyleri görememesi normaldir'

Hüner; düşman gözünde kusur görünür,

Sadi gül olsa da düşmana diken görünür.

Düşman iyiye yalancı diye taş atar,

Cihanı parlatan Güneş, yarasaya çirkin görünür.

Beşinci hikayede şöyle der Sadi Şirazi:

Ahmağın biri, bir alimin yakasına yapışmış, sürekli ona hakaret ediyordu. Yunan hekimi Calinus bu durumu görünce; ' Bu adam gerçekten alim olsaydı, bu cahille tartışmazdı.' dedi.

İki akıllı arasında kavga ve inat olmaz,

Akıllı biri zevzek biriyle boş yere çekişmez.

İki derviş bir kılı koparmaz, iki kişiden

Biri asi ve diğeri sakinse ölçü yine böyledir.

Fakat her iki taraf da zır cahil ise

Aralarındaki zincirde olsa bir anda kırarlar.

Kötü huylu biri, birine sövdü, sövülen ise

Tahammül edip bilgece şunu söyledi:

Söylemek istediğinden daha beterim

Çünkü sen, beni benden daha iyi bilemezsin.

Son olarak sekizinci hikayesini paylaşmak isterim. Sekizinci hikayede der ki Sadi Şirazi:

Sultan Gazneli Mahmud'un birkaç yakını, veziri Hasan Meymendi'ye 'Bugün Sultan filan iş için sana ne buyurdu?' diye sormuş. Vezir, 'Siz de biliyor olmalısınız' cevabını verince, ' İyi de sen onun başvekilisin, sana söylediklerini bize söylemez ' diye itiraz etmişler. Vezir bunun üzerine; ' Sultan başkasına söyleyemeyeceğime güvendiği için bana danışır. O halde boş yere daha ne bekliyorsunuz!' demiş.

İrfan sahipleri bildiklerini söylemez.

Zira sırrı ifşa etmek başa mal olur

Eskileri mutlaka okumak lazım…

Her birinden öğrenilecek ne kadar çok şeyin olduğunu ancak o zaman

anlıyorsunuz…

Güzel günlere uyanın

Sağlıcakla kalın efendim.