BABALAR GÜNÜ'nde babalar anılır, hatırlanır. Yılda bir gün resmi olarak babalarımızı anma ihtiyacını hissederiz, öyle mi?

Geçmiş tarihlerde yaşamış bir devlet adamını anma gibi zorunlu bir hatırlama ve hatırlatma…

Batı toplumlarından bize intikal etmiştir.

Bizler Müslüman bir toplumun gönüllü üyesiyiz.

Bizler için hergün anneler ve babalar günüdür.

Ölmüş ya da yaşamakta olan anne-babalarımız bürokratik şekilde bir formalite gereği anılan bir cemiyet başkanı, neredeyse herkesin adını unuttuğu eski bir bakan ya da emekli general değillerdir.

Anlayacağımız annelerimiz- babalarımız yılda bir defa belli bir günde sahneye çıkardığımız ölülerimiz ya da dirilerimiz değillerdir.

Müslüman anne ve babaların Müslüman çocukları olarak, anne ve babalarımızı başta namazlarımızda ve dualarımızda olmak üzere her daim anar ve dua ederiz.

Örneğin; namazların son rekatındatehiyyat ve selatüselamdan sonra Kur'an-ı Kerim'de Allah tarafında konulmuş şu Ayeti- duayı okuruz:

'Ey Rabbimiz! (Amellerin) hesap olunacağı gün beni, ana-babamı ve Müminleri bağışla!'(İbrahim, 41)).

Hepimiz bu duayı daha çocuk yaşlarımızda mahalle imamından öğrenmedik mi?

Bizler anne- babalarımıza her dem dua etmeyi dini bir zorunluluk olarak kabul ederiz.

Ayrıca geride hayırlı evlat bırakan anne- babalar da bu duayı bekler.

Sevgililer sevgilisi Efendimiz(sav) bir Hadis-i Şeriflerinde, ölen bir Müslümanın amel defterinin devamına neden olan amellerden birisinin de, 'öleninin kendisi için hayır duada bulunacak evlat bırakması' olduğunu belirtmiştir.

Müslüman bir toplumun Müslüman üyesi olarak hemen hemen her gün ruhları için bir Fatiha ya da bir İhlas suresini okumaz ya da bir fakire birkaç kuruş vermez miyiz? Ya da gerek namazımızda ve gerekse namazımız dışında salt dua etmez miyiz?

Evet diyorsak, diyebiliyorsak her gün BABALAR GÜNÜ'nü kutluyoruz, anıyoruz demektir.

Resmi değil, formalite değil, içten ve samimi bir şekilde ölüsüne de dirisine de hayır dua yapıyoruz ve saygı gösteriyoruz.

Selam ve sevgi ile.