Müslümanlar onlarca yıldan beri tesettür(örtünme) mücadelesini vermektedir. Tesettür denilince de yalnız kadınlar akla gelmiştir.

Oysa kazın ayağı böyle değildir.

Tesettür denilince kadının ve erkeğin İslama göre giyinmesi ve davranması akla gelmeliydi.

Bu böyle olmadı.

Tesettür denilince aklımıza yalnız kadının başının saçlarının örtünmesi akla gelmiş ve bu doğrultuda mücadele vermiştik.

Ve yanlış oldu.

Giyiminden- konuşmasına, sokakta yürüyüşünden- işyeri davranışlarına kadar her şeyi ile erkekleşen Müslüman hanımların boya havuzuna bandırılmış yüzlerindeki kaşlarının ustasına inat düzeltmeleri de bir başka garabet oluşturmaktadır.

' Örtünmüş çıplak kadınlığına' özenen Müslüman hanımlar yalnız, deve hörgücü gibi yaptıkları / bağladıkları saçlarının üzerine kapattıkları eşarbın tek başına tesettürü çözemediğini bilmelidir.

Kadının konuşmasından-yürüyüşüne, oturup- kalkmasından- iç ve dış elbisesine kadar tesettürün kapsamında olduğu unutulmamalıdır.

Biz Müslümanlar tesettürün değil, başörtünün mücadelesini verdik.

Kadının saçlarını örtersek tesettür sorununu çözeceğimizi düşündük.

Yanlış düşündük.

Şimdi de Hayrettin Karaman Hocanın Yeni Şafak'taki yazısından şunları okuyoruz:

'… Başlarını bir şekilde örten, oradan aşağıya doğru bakıldığında şeffaf kumaşlar, dar elbiseler, 'başım örtük ama sen yüzüme bak' dercesine boyanmış yüzler ve gözler, davranışlardaki hafiflikler, zorunlu olmayan birliktelikler, olmayacak yerlerde bulunmalar, hatta 'aşka gelip' oynamalar, parklarda bahçelerde el ele, baş başa, sarmaş dolaş oturmalar ve gezmeler, sağa sola sigara dumanını üfleyerek yakışıksız görüntüler sunmalar… göz önüne alındığında karşımıza 'kısmen örtülü çıplaklar'ın çıktığını üzülerek ve ibretle görüyoruz.'

Yazısını şöyle bitiriyor Hayrettin Hoca:

'Birçok kimsenin tepkisine sebep olmayı göze alarak şunu söyleyeceğim:

Edep, ahlak, nezaket ve zarafet olmayacaksa ne sakalınız olsun ne de başörtünüz!'

Ama İslam öyle demiyor muhterem hocam

Bir başka yazımızda değerlendirme umuduyla selam ve dua diyor, mübarek Kadir Gecemizi kutluyor, duamızı unutmuyoruz: 'ALLAHIM SEN AFFEDİCİSİN, AFFETMEYİ SEVERSİN, BENİ AFFET!'