Bayramlar, barışın, kardeşliğin yaşandığı çok önemli günlerdir. Kardeşliğin, barışın, birarada yaşama arzusunun toplumsal vicdanda karşılığını bulduğu bayram günlerini, anlamına uygun olarak yaşamalıyız.
Bizim birbirimizi anlama ve farklılıklarımıza saygı gösterme mecburiyetimiz vardır. Çünkü insan, insandan üstün değil, fakat farklıdır. İnsanın insandan üstün olduğu duygusu yok edilmelidir. İnsanlığın gelişmesi, dünyanın ilerlemesi bu anlayışa bağlıdır. İnsanı insandan soğutan üstünlük iddiası, yerini farklı olma duygusuna bırakmalıdır. Böylece farklı olanı bağrına basacak, etrafımızda barış, huzur ve güven ortamı oluşacaktır. Teknolojide bu kadar ileriye gitmiş , üretim sorununu büyük ölçüde aşmış, ulaşım ve iletişimde bilgi çağının gereklerini yerine getiren insan için bütün bunları başarmak hiç de zor değildir.
Kardeşliğin, barışın, huzurun yoğun bir şekilde yaşandığı dini bayramların sosyal ve kültürel hayatımıza yaptığı büyük katkıyı hepimiz biliyoruz. Milletimiz, tarihin belirli dönemlerinde büyük medeniyetler kurmuş, oluşturduğu maddi ve manevi eserlerle insanlığa büyük hizmetler vermiştir. Bizler de eğitimde, kültürde uygarlık yarışında hızımızı kesmeden hedefe doğru koşmak için beyin gücümüzü ve enerjimizi boşa harcamadan kalıcı eserler meydana getirmeliyiz. Toplumların ve insanlığın yeniden huzura ve barışa ulaşması, bu anlayıştan geçmektedir.
Bu duygularla Ramazan Bayramı'nın bütün insanlığa barış, huzur ve kardeşlik getirmesini dilerim.