Evli ve üç yaşında bir kız çocuğu babası olan Samsunlu 28 yaşındaki Piyade Uzman Çavuş Mete Yahşi, mübarek Ramazan Bayramı'nın birinci günü Hakkari'de kanlı terör örgütü PKK tarafından şehit edildi.

Mübarek Ramazan Bayramı'nın birinci günü öğleden sonra en acı haber, Hakkari'den Samsun'a yıldırım hızında geldi. Maalesef bayram herkese zehir oldu. Şehidimiz Piyade Uzman Çavuş Mete Yahşi'nin naaşını aynı günün gecesi ailesi ve Samsun halkı Samsun – Çarşamba Havalimanı'nda gözyaşları arasında karşıladı. Karşılamada öfkenin ve yürek yakan acının tarifi yoktu. İster talihsizlik olarak düşünün, ister kader diyerek boynunuzu bükün. Ama şu gerçeği hiç unutmayın. Bu gerçek bir ihanet.

Bu ülkede dün olduğu gibi bugün de ihanet odakları takır takır çalışıyor. Öfkemiz de bu yüzden. Mübarek Ramazan Bayramı'nda bile rahat durmuyorlar. Bu ihanet kalkışmasının arkasında ve yanında olanlar; kesinlikle bu ülkenin, bu bayrağın ve Türk milletinin düşmanıdır. Hainlerin maksadı Türkiye'yi yakmak, yangını canlı tutarak nihai hedeflerine ulaşmaktır. Bu yangının alevlerini görünce canım yanıyor, şehit yakını kimliğimle keşke bu ülkede çözüm süreci hiç yaşanmasaydı diye içimden öfke ile geçiriyorum.

Kan döken can alan ölüm makineleri iyi niyetten ne anlar? Zaten devletin iyi niyetli her adımı da hainlerce istismar edildi. Kim ne derse desin çözüm sürecinde PKK hiç palazlanamadığı kadar palazlandı. Şimdi ise tam bir kararlılıkla yapılan operasyonlarda ele geçirilen silahlar ve teröristler tümden bu düşüncemin en büyük kanıtıdır. Elbette üzülüyor, elbette kahroluyoruz, kimse hainden merhamet beklemiyor, kimse hain bayram bilir, Allah bilir demiyor… Zaten öyle olsaydı bayramın birinci günü askerlerimizi şehit etmezlerdi.

Şehit anaları ve Türk milleti, hiç şüphesiz en büyük laneti o hainlere, o katillere okuyor. Bunun anlamı şu askerimize, polisimize kim tuzak kuruyor, kim kurşun sıkıyorsa sonu asla iyi olmaz. Şehidimiz 28 yaşındaki Piyade Uzman Çavuş Mete Yahşi'nin ailesine ve Samsun halkına Ramazan Bayramı'nı zehir eden hainler sevinmesin, son gülen hep iyi güler. 3 yaşındaki bir kız çocuğunu babasız bırakmaya kimin ne hakkı olabilir? Dünyada kimsenin böyle bir hakkı yok.

Ramazan Bayramı'nda o tarifsiz şehit acısının şaşkınlığı ile yüreğimiz yanarken, hainler yine rahat durmadı. Mübarek Ramazan Bayramı'nın son günü olan 3. gününü de Samsun'a tümden zehir ettiler. Bu defa bir şehit haberi de Şırnak'tan Samsun'un Terme İlçesi'ne geldi. Trabzon nüfusuna kayıtlı olup, Samsun'un Terme İlçesi Hüseyinmescit Mahallesi'nde ikamet eden Jandarma Komando Çavuş Sinan Hamza, Şırnak merkez Balveren Beldesi'nde bulunan Milli Jandarma Komando Taburu'na bağlı Namaz Dağı'ndaki
Elmalı üs bölgesinde PKK'lılar tarafından 2 silah arkadaşı ile birlikte şehit edildi. 2017 yılı mübarek Ramazan Bayramı'nın kısa özeti 3 günlük bayramda Samsun'a 2 şehit acısı düştü. Samsun halkı, Ramazan Bayramı'nın tamamında şehit acısını en derinden yaşadı. Her ne kadar şehidimiz Jandarma Komando Çavuş Sinan Hamza, son yolculuğuna memleketi Trabzon'un Araklı İlçesi'nden uğurlanmış olsa bile o şehidimizin acısı da Samsun'un acısı sayılır. Samsun'un Terme İlçesi'nde şehidimizin kokusu ve ayak izleri var, her şehit gibi o da bizim evladımızdır. Evlat acısı hiçbir şeye benzemez. Şehit evladın acısı başkadır.

Ramazan Bayramı'nın üç gününü 2 şehit acısı ile geçiren Samsun, belki de tarihinin en acı bayramını yaşadı. Ama Samsun halkı hiçbir şekilde öfkesine, isyanına, tarifsiz acısına yenilmedi. Samsun halkı ve Samsunlu şehit aileleri, metanetli ve vakurlu duruşu ile hainlere prim vermedi. Samsun'u ve tüm ülkeyi büyük yasa boğan şehit acıları, maalesef bir türlü sona ermiyor. Bu şehit acısının da son olmasını dilemeye devam ediyoruz. Terhisine 16 gün kala şehit olan Jandarma Komando Çavuş Sinan Hamza'ya son yolculuğunda minnetle, saygıyla güle güle diyoruz. Şehidimiz nur içinde yatsın, ruhu şad olsun. Bu büyük acıları şehitlerin ailelerine ve Türk milletine kim yaşatıyorsa, hepsinin kökü kurusun. Şehidimizin ailesine ve Türk milletine Allah sabır versin. Güle güle güzel asker.