Dünyanın 3. büyük spor
organizasyonu olan
İşitme Engelliler
Olimpiyatı, Samsun'un
"marka şehir"
hedefinde,
inanılmaz bir fırsattır...
Samsun'u
bu olimpiyat
sayesinde,
dünya tanıyacak
ama bu şehir
bir başka açıdan da
büyük bir kazanım elde edecek...
Bakın anlatayım...
Gençlik ve Spor Bakanı
Akif Çağatay Kılıç,
olimpiyatın Samsun'da yapılacağı
müjdesini verdikten sonra,
birçok kurumda
"işaret dili" eğitimleri
büyük bir titizlikle sürdürüldü...
Samsun'da alışveriş merkezleri,
parklar ve sokaklarda
işaret dili öğretildi...
Polis, taksi ve otobüs şoförleri, lokantacılar,
otel çalışanları ve gazeteciler de
işaret dili öğrenenler arasındaydı...
Örnek vermek için
yazıyorum...
Dünyanın neresinden gelirse gelsin,
bir işitme engelli,
Samsun'da taksiye binip, herhangi bir sağlık kuruluşuna
gittiğinde;
derdini
rahatlıkla
anlatabilir...
Yıldızlı bir otel ya da
lokantaya gittiğinde de
kendini ifade edebilir...
Yani Samsun,
işitme engellileri
anlayabilen halkın
yaşadığı bir şehir
hüviyetinde...
Birleşmiş Milletler verilerine göre,
dünyada 360 milyon işitme engelli var...
Türkiye'de de işitme engellilerin
sayısı 2.5 milyona ulaşmış durumda...
Dünya bir yana,
Türkiye'deki 2.5 milyon
işitme engellinin
önemli bir bölümü,
hayatlarının kolaylaştırıldığı
Samsun'un
tarihi ve doğal güzelliklerini
görmek için
tatile gelse; turizm
sektörü patlama yaşar!..
Bu gelişme domino etkisiyle
diğer sektörleri de tetikler...
Elbette, bunları kazanabilmek için
yapılması gereken şeyler vardır...
Olimpiyatlar sırasında
96 ülkeden gelecek sporcu, yönetici
ve gazeteciyi iyi bir ev sahipliğiyle
ağırlayıp,
onların kalbinde
yer edinmek gerekir!..
Böyle bir fırsat bir daha gelir mi
bilemem!..
O yüzden olimpiyat, ayağımıza gelen
kısmettir...
"Kaçırmayalım" derim...