Ne kadar anlamlı ve içi ne kadar da dolu bir kelimedir adalet.

Doğruluk hak ve hukuk. Adalet dürüstlüktür.

Her bireyin ve hatta her canlının yasalarla tanımlanan hakkını tanımaktır adalet.

Adalet aslında bir düşünce ve uygulama felsefesidir.

Adalet sadece insanlar için değil, hayvanlar , bitkiler kısaca doğa için de adalet olmalıdır.

Adalet insan yüreğinde körüktür.

Açlık, yoksulluk, sefillik, çaresizlik, eğitimsizlik ve hegomanyanın ve dahi demokrasinin olmadığı yerde adalet aramak biraz abesle iştigal gibi.

Demem o ki; adalet için biraz müreffeh ve demokratik olmak gerekiyor.

Efendilerin ve uşakların olduğu yerde adalet olamaz.

Adalet, biraz da özgürlüktür.

Adalet, tüm insanlar için ve hatta yaratılmış her canlı için su ve hava kadar önemli ve elzemdir.

Adaletin olmadığı yerde tüm kavramların da içi boş demektir.

Adaletin tam olarak işlediği ülkelerde durum böyle görünüyor bence.

Kendi kararım ise adaletin herkesin kendi yüreğinde ve vicdanında saklı olduğudur.

Aynayı kendimize tuttuğumuzda eğer bin yıllık zeytin ağacını yeşil banknotlar uğruna kesip atıyorsak, (hes ) ler için ayıları dahi pes ettiriyorsak derelere yeni yollar çizebiliyorsak hunharca hayvan öldürüp vahşet saçıyorsak, adaleti insan kategorisine indirmek çok zor gibi görünüyor.

Ne yazık ki adalet masallar ülkesinde eski ve küflü bir öykü gibi.

Adalet masallar ülkesinden dönene kadar Kartaca yanacak.

Alev alev yanacak...

Karıncalar dahi haykıracak..

Adaletin batsın dünya...

ADALET HAYVANLAR İÇİN DE ELZEM...