"Şehitler için ne yapsak azdır" sözünü şehit cenazelerinde, şehitleri anma toplantılarında, şehit ailesi ziyaretlerinde, şehit yakını kimliğimizle çok sık duyuyoruz. Bu sözün laf olsun diye söylenmediğini, içinin yetkililer tarafından boş bırakılmadığını görmek hoşumuza gidiyor. Öyle ki yaz mevsimi ile birlikte ülke genelinde sünnet düğünleri başladı. Hiç şüphesiz sünnet düğünlerinin vazgeçilmezi süslü sünnet arabalarıdır. Ülkemizde herkes maddi gücüne ve yaşam tarzına göre çocukları için sünnet düğünü yaptırmaktadır. Türk toplumunda sünnet, erkekliğe ve delikanlılığa ilk adım olarak kabul edilmektedir. Her anne ve babanın hayali, evladının sünnet düğününü neşe içerisinde akrabaları ve dostları ile birlikte yapabilmektir. Bunu gerçekleştirebilenler, kendilerini mutlu hisseder. Bazen elde olmayan nedenlerle bu mutluluk tablosunda eksik kareler olabilir. Şehit çocuklarının sünnet düğünlerindeki en eksik kare ise şehit düşen babalardır.

Şehit çocuklarının sünnet düğünlerindeki eksikliği, anneler ve dedeler doldurmaya çalışır.Doğrusu da budur.Ama hiç kimse şehit babanın yerini dolduramaz.Buradaki gayret şehidin emanetine sahip çıkmak ,baba şefkatini ona gösterebilmek içindir.Bunu kim ne kadar başarır bu bilinmez. Herkesin amacı şehit çocuğuna en iyisini sunabilmektir. Burada toplumsal duyarlılık ve vefa öne çıkmaktadır. Şehidin emanetini korumak, kollamak ona destek çıkmak arkasında ve yanında olmak takdir edilmesi gereken hareketlerdir. Bu güzel hareketler, kimden gelirse gelsin amacına uygun kullanıldığı sürece; ayakta alkışlanmalıdır. Bir bakanın, bir valinin kırmızı plakalı aracını şehit çocuğuna sünnetinde tahsis etmesi, son derece duyarlı bir harekettir.Kamuoyuna yansıyan haberlerden takip ettiğimize göre, şehit çocuklarının sünnetine gönderilen kırmızı plakalı araç sayısı her geçen gün artmaktadır.Kim düşünmüşse ,kim öncülük ediyorsa şehitlerimizin yetimlerini sevindirmektedir. Şehitlerin emanetleri olan çocuklarını bu şekilde sevindirmek az şey değildir.Bazı şeyler vardır ki,parayla pulla yapılamaz. Babalarının cenazelerindeki görüntüleriyle içimizi acıtan şehit çocuklarının mutluluk karelerini sünnetlerinde görmek hepimizi sevindirmektedir. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Hakkari'de PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen Piyade Üsteğmen Serkan Çakal'ın 9 yaşındaki oğlu Metehan'ın Kocaeli'nin Kandıra İlçesi'ndeki sünnet düğünü için kırmızı plakalı makam aracını tahsis etti. Süslenen makam aracı, Metehan'ın evinin önüne çekildi. Şehit çocuğu Metehan. Bakanın makam aracıyla eskort eşliğinde gezdi. Aynı zamanda Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Kandıra'daki düğüne de katıldı. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık bu duyarlılığını başka şehit çocuklarının da sünnet düğünlerine makam aracını tahsis ederek göstermesi güzel bir örnek oldu. Benzer davranışların yolu açıldı. Şimdi vali gibi kırmızı plakalı makam aracı sahiplerinin de benzer jestlerine tanık oluyoruz. Şehitlerimizin çocukları, bunu zaten fazlasıyla hak ediyor. Bunlar gerçekten insanı onurlandıran ve duygulandıran güzel şeyler. Bu jestleri kim düşünüyor ve yapıyorsa, takdirle anıyoruz.Bu güzellikler, şehit ailesine yalnız değilsiniz mesajıdır. Bundan daha güzel bir mesaj olabilir mi?

Sadece şehitler için ne yapsak azdır diyerek kulağının üstüne yatmayan makam sahiplerinin olduğunu bilmek ve buna tanıklık etmek, bir şehit yakını için çok önemlidir. Bu bir intiba, bu bir yaklaşımdır. Doğru yaklaşanı, duyarlı davranış göstereni şehit ailesi asla unutmaz. Şehit çocuklarının sünnet düğününde duyarlılık gösteren kırmızı plakalı makam aracını sünnete gönderen hiç kimsede unutulmaz, takdirle hatırlanır ve anlatılır. Şehitlerimizin emanetlerini sevindirmek, hep birlikte boynumuzun borcudur. Bunu da unutmuyoruz. Sadece kırmızı plakalı makam aracı sahipleri değil, başkaları da elini taşın altına koymalıdır.