Samsun; dünyanın
en büyük üç spor organizasyonundan biri olan
İşitme Engelliler
Olimpiyat Oyunları'nın arifesinde,
tarihi bir güne
tanıklık edecek olmanın
heyecanı ve gururu içindedir...
Belki, bazı insanlar hala farkında olmayabilir
ama bu büyük organizasyon;
Samsun'un gelecekte
kazanacağı değerler
açısından da önemli bir fırsattır!..
Öncelikle; bu tarihi fırsatı Samsun'a veren Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay
Kılıç'a, "teşekkür" etmek
istiyorum...
Neden mi?..
Birçok ülke,
bu olimpiyatı
yapabilmek
için bir hayli
çaba sarf etmesine rağmen,
Akif Çağatay Kılıç,
dünyanın 3. büyük spor organizasyonunun
Türkiye'de
ve tabii ki
Samsun'da
gerçekleşmesini
sağlayarak,
hem ülkenin hem de memleketinin adını;
dünya spor tarihinin
sayfalarına
yazdırmıştır...
Samimiyetle söylemek gerekirse
Kılıç, olimpiyat oyunlarının Samsun'da yapılacağı
müjdesini verdiğinde;
ben dahil birçok insan
bu dev organizasyonun,
şehir için yaratacağı
sinerjinin farkında değildi!..
Herhalde, oyunlara 15-20 ülkeden
işitme engelli sporcular
katılacak, bunun adı da
"olimpiyat" olacak,
diye düşünmüştük!..
Bu arada, bir yandan da doktorlar, hemşeriler,
sağlık görevlileri,
otel ve restoran çalışanları,
öğretmenler, otobüs ve taksi
şoförleri, AVM'lerdeki işyeri
elemanları,
zabıta memurları, polis, jandarma ve gazeteciler
"işaret dili"
eğitimi alıyordu...
Müthiş bir altyapı
hazırlığıydı bu...
Ama yine de
inandırıcı
bulunmamıştı...
Taa ki, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç, aylar öncesinde;
gazete, ajans ve TV'lerin
spor servisi muhabirleri ve yöneticileriyle, Sheraton Hotel'de
tanıtım toplantısı yapana kadar...
Orada, olimpiyatın
dünyanın 3. büyük spor organizasyonu
olduğunu, katılacak ülke
ve sporcu sayılarını açıkladığında;
meselenin hiç de o kadar
basit olmadığını kavramıştık!..
Ne 10-15 ülkesiydi?..
Tahminen 100'e yakın
ülkeden
sporcu, yönetici ve gazeteci katılacağını
söylediğinde; "Vay be" dedik!..
Anladık ki, bu organizasyon;
Samsun'un dünyaya tanıtımı
için paha biçilmez
bir değerdeydi...
Bir daha, bu şehirde böylesine
büyük organizasyonlar
görür müyüm bilemem
ama bu olimpiyat
sayesinde; Samsun'un çok şey
kazanacağına olan inancım
artmıştı...
Kılıç, sanki o gün
şehre "başla" işareti vermiş,
benim gibi farkında olmayanları da
adeta uyandırmıştı...
Samsun Valiliği,
Büyükşehir Belediyesi,
kamu kurum ve kuruluşları
ile STK'lar
"seferber" oldu...
Şehre yeni bir çehre kazandırmak
için Büyükşehir Belediye Başkanı
Yusuf Ziya Yılmaz'ın
çabası inanılmazdı...
Spor tesislerinin
güzergahlarında ve şehrin tepelerinde
rengarenk boyanan
evler, asfaltlanan yollar,
çiçeklendirilen refüjler, şehir
mobilyaları,
üst geçitler ve
kısa sürede tamamlanan
katlı yollar...
Türkiye'nin ancak belli başlı şehirlerinde
olan yeni spor
tesislerini saymıyorum bile...
Samsun'a bu olimpiyatla
girecek parayı da...
Geçenlerde yazmıştım. Bir daha
tekrarlamakta yarar görüyorum...
Eğer iyi bir ev sahipliği
yaparsak,
dünyada 600 milyon
işitme engelli için
Samsun bir "çekim merkezi"
olacaktır...
Çünkü, bu insanlar
yaşamlarının kolaylaştırıldığı
ve kendilerini rahatça ifade edebileceği
bir yerde
tatil yapmayı
ister...
"Şükürler olsun" Samsun'un
tatil imkanları açısından neyi eksiktir?..
Bu pozisyonu
yakalayabilirsek,
Samsun gelecekte
bunun meyvelerini
toplayacaktır...
Bu nedenle bir önerim var...
Olimpiyatlarda binlerce kişi
görev alıyor ama ben Samsun'da yaşayan herkesi,
"Gönüllü görevli"
olarak görmek istiyorum. Herkes,
zaten manevi değerler
içinde önemli bir
yeri olan "ev sahipliği"ni
yapabilirse,
bunun karşılığı
Samsun'a yeni iş ve aş
imkanları olarak
geri dönecektir...
Bu tarihi fırsatı
"adam sende" diyerek,
"pas" geçmek, bu şehre ve elbette
bu ülkeye
büyük haksızlık olacaktır...
O yüzden
Samsun'u seven herkese,
"Haydi göreve" diyorum!..