Zor bir sezonu geride bıraktık, borcu ayrı dert, kapanan tahta, gelen yasaklar başlı başına sıkıntıydı. Ligin ilk yarısı transfer yapamamış, sezonun ilk golünü ligin altıncı haftasında ancak hanesine yazdırabilmiş, elindeki malzemeyle ilk yarı sadece on bir puan toplayabilmiş, ikinci yarı inişli çıkışlı bir grafik çizse de son Bandırmaspor maçında hakemin ağzından düdük düşene kadar kendi düşüp düşmeyeceğimizden emin olamadık. Ecel teriyle tamamlanan sezonun ardından gelelim sonraki adıma.
Yeni bir sezon....
Yeni bir hoca...
Yeni bir stadyum...
Beklenen yeni transferler...
Taraftarlarda her ne kadar bu yeniliklerin heyecanı olsa da endişeleri de yok değil. Son kongre öncesi, eski efsane başkanlardan İsmail Uyanık'ın Samsun'a gelişi, kulüp ziyareti ve ardından Uyanık dönemi mi başlayacak sorusuna, 'şartlar uyarsa neden olmasın' cevabı, şehirde bir an havayı değiştirdi. Fakat taraftarı da ikiye böldü, sosyal medyalardan karşılıklı yazışmalar atışmalar derken, passolig kartı kırmaya kadar gitti.
Taraftarın tepkisi neydi ve kimeydi peki?
Erkurt Tutu yönetiminin devam kararı almasıyla birlikte, Süper Lig hedefinin konulması taraftarı heyecanlandırdı ama sonraki süreçte atılan adımlar yerini endişeye bıraktı. Yönetimin de eksikleri var elbette. Transferde geç kalan bir takımın kamp süreci iyi geçti demek komik olur. Yarın oynatmayacağın oyuncuların kamp dönemi iyi geçse ne olur geçmese ne olur. İki etap kampı tamamlanıp takım Samsun'a döndü. Ligin başlamasına iki hafta kaldı ama bu takımın halen geçen sezondan beri forveti bile yok. Kalecisi yok, futbolda ne derler atanın tutanın iyi olacak, bırakın iyi olmayı daha piyasada bile yok.
Belenenses takımından gelen Camara, sağlık problemi var diye geri gönderildi. Oysa geçen sezon sorunsuz banko oynamış ve kendisi sorunun sağlık değil parasal olduğunu belirtiyor. Hatta menajerine verilmesi gereken parada anlaşmazlık sağlanmış. Birincisi parasal konular Samsun'a davet edilmeden önce niçin çözülmedi tabii iddia doğruysa, ikincisi olur da Camara herhangi bir kulübe imzalar, çatır çatır oynarsa bu taraftar sizden hesap sorar.
Geçen sezon bu takımın ligde tutunmasında büyük rol oynayan taraftar kombine konusunda da mutsuz. Protokolde, vipte, locolarda oturanlar için 200 TL, 300 TL veremeyen hiç gelmesin maça yorumu yapıyorlar. Ama şunu kimse unutmasın taraftar gücüyle bilinen bu büyük camianın itici gücü onlar değil kale arkası maratondur. O kitle asgari ücretle, taşeronda çalışanların çoğunluğuyla oluşuyor. Kısacası o özel yerlerde oturan siz işadamlarının ay sonunu zor getiren elemanlarından oluşuyor. Şehirden uzaklaştırılmış bir stadyuma yol parası verip maça gelecek dar kesimli bir taraftar çocuğunu istese de getiremeyecek, maç gününe daha uzun zaman ayırması gerekiyor. Çocuğunun isteyeceği köftenin, suyun, yolun hesabını yapacak. Biz böyle mi sevdireceğiz Samsunspor'u çocuklarımıza ?
Stadyum kapasitemiz büyüdü, kombine fiyatlarını düşürmek Samsunspor'a bir şey kaybettirmez. Aksine taraftar çoğunluğuyla itici gücümüz artar. Garibanın bir sevdası var o da Samsunspor. Üzmeyelim taraftarlarımızı, zaten bir kısım protesto ediyor bizler toparlamaya çalışıyoruz, gösterin büyüklüğünüzü lütfen.
İçinde Samsunspor aşkı olan herkes lütfen cumartesi akşamı oynanacak Ankaragücü hazırlık maçına gelsin. Takımımızı yalnız bırakmak bize yakışmaz. Kişilere değil armayadır sevdamız diyelim ve orada olalım.