Dört kitap var masamda, hemen her sayfasını çizerek ve tekrar tekrar okuduğum dört kitap. Bu ülkenin yetiştirdiği üç önemli akademisyenin yazdığı bu dört kitabın dördü de çok rahat okunan bir üslupla kaleme alınmış. Osmanlıdan, özellikle de Osmanlının son yüz yılından Cumhuriyetin ilk yüz yılına ve oradan geleceğe uzanan müthiş bir yolculuk. Sadece bizim rakamlarımız değil ciddiyeti ve güvenirlilikleri, tüm çevrelerce kabul edilmiş kurumların uluslararası ölçümlerini aktaran hiç de iç açıcı olmayan rakamlar ve bu rakamlar ışığında geleceğe yönelik son derece ciddi uyarılar.

Dört kitaptan ikisi New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk R. Şirin'e ait; 'Bir Türkiye Hayali' ve 'Yol Ayrımındaki Türkiye.' Çok ciddi istatistiki bilgiler çok rahat bir üslupla aktarılıyor okuyucuya. Rakamlar çok iyi değil, ama Prof. Şirin, iyimserliğini hiç elden bırakmıyor. 'Özgürlüğün iyimserliği rakamların kötümserliğini yok edecek' diyor. Ama bunun için 'yol ayrımındaki Türkiye'nin tercihini doğru yapması' gerektiğini de ısrarla vurguluyor. Ona göre doğru seçimin ilk şartı da eğitim sisteminin çağı anlayan ve yakalayan bir anlayışla düzenlenmesi. PİSA testlerindeki perişanlığımıza vurgu yapıyor ve 'İlk 20 arasındayız ama çocuklarımız ilk 40'da yok. Yetişkinlerde anlaşamıyoruz bari gelin çocuklarımızın geleceğinde uzlaşalım. Koalisyon eğitim üzerinde kurulsun' diyor.

Güngör Uras ya da diğer adıyla Tevfik Güngör, yıllardır değişik gazetelerde ekonomiyi yazar. Geniş bir okuyucu kitlesi var. 'Ayşe Teyze soruyor, Güngör Hoca anlatıyor/ Sanayileşecektik-Büyücektik- Ne Oldu Bize?' adlı kitabında Ayşe Teyze'ye sordurduğu soruları Ayşe Teyze'nin anlayacağı bir yalınlıkta ama tamamen rakamlara ve bilimsel verilere dayanarak yanıtlıyor. O da Prof. Dr. Şirin gibi eğitime büyük önem veriyor ve PİSA test sonuçlarından ülke adına duyduğu kaygıyı dile getiriyor. Dahası gençlerimizi yetiştirecek, geleceğe hazırlayacak öğretmenlerimizin KPSS sınavındaki hali perişanı. Öğretmen seçimi için yapılan 2015 yılı KPSS sınavında öğretmen adaylarının sorulara verdiği cevaplardaki başarı daha doğrusu başarısızlık oranlarını okumak iç burkucu. Aktarmayacağım, zira o kadar çok rakam var ki aktarılması gereken, buna bu köşenin imkanları ne yazık ki elvermez. Birkaç gün değil belki de birkaç hafta yazmak gerekir.

ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Öksüz'ün imzasını taşıyan 'Alt Akıl: Aptallar ve Diktatörler' de bir diğer önemli kitap. Prof. Öksüz de gençlerin geleceğe hazırlanması üzerinde önemle duruyor. O da PİSA(Milletlerarası Öğrenci Değerlendirme Programı) ve büyüklerin becerisini ölçen PIAAC(Yetişkin Becerilerinin Milletlerarası Değerlendirmesi) ölçümlerine dikkat çekiyor. PIAAC ölçümlerinin yapıldığı 33 ülke arasından okuryazarlıkta ve sayısalda 31'inci, bilgisayar kullanımında ise sonuncuyuz. Öksüz'e göre 'iyi öğretmeni üniversite yetiştirir ama maalesef üniversiteler de bilim açısından iyi durumda değil.'

Prof. Dr. Öksüz'ün kitabında güven ve yolsuzluk endeksi gibi yürek burkan başka uluslararası endekslerde var. Güven endeksine Prof. Şirin de dikkat çekiyor. Birbirimize güvenmiyoruz. 2004-2009 arasında yapılıp 2016'da açıklanan güven araştırmasında 117 ülke arasında 115.yiz. Her yüz Türkten sadece beşi bir diğerine güveniyor. İskender Hoca 'yatay güvensizliğin yerini dikey mensubiyetin' aldığını belirtiyor ve 'gelsin mafya ya da cemaat' diyor.

Kitaplardaki kimi yorumlara katılırsınız veya katılmazsınız -ki benim de katılmadığım yorumlar var- ama her dört kitaptaki bilgiler her aydına, her yazarçizere ve her siyasetçiye lazım. Bilmezseniz ölçemezsiniz, ölçemezseniz anlayamazsınız ve İskender Hocanın ifadesiyle 'ölçemezseniz iyileştiremezsiniz.'