Kupaların kupasıymış...
Takımlardan birisi Türkiye'nin en büyük kulüplerinden son Süper Lig şampiyonu Beşiktaş'mış...
Diğeri de son Ziraat Türkiye Kupası şampiyonu Mevlana şehri Konya'nın takımı Konyaspor'muş...
Hani bir şarkı var ya, miş miş miş de muş muş muş...
Tanıtım ve unvanlar çok güzel ama ortada futbol dışında ne ararsan var.

Evet Beşiktaş ile Konyaspor, Turkcell Süper Kupa maçı için Samsun'da karşılaştı.
İl Güvenlik Kurulu aldığı kararla tribünlere taraftarların pankartlarını astırmadı.
Ama stat içinde olanlar pes dedirtti.
Gördük ki Samsunspor taraftarına yapılan eziyetler, ne Beşiktaş'a ne Konyaspor'a yapılmıştı.
Stat içinde, meşaleler, ses bombaları, torpiller, maytaplar, kebelek bıçaklar ne ararsan var.
Tribünden elini kolunu sallayan sahaya iniyor.
Küfrün bini bir para, kaba tabirle söven sövene...
Tribünden alkol kokusu geliyor ama Güvenlik Kurulu pankartları stada almıyor.
Keşke pankartları alsalar da bu yanıcı, yakıcı ve yabancı maddeleri stada almasalardı.
Güvenlik sınıfta kaldı.

Her seferinde eleştirilen Yıldırım Demirören başkanlığındaki Türkiye Futbol Federasyonu'nun, organizasyon ve güvenlikte yaşadığı sıkıntılar hayret vericiydi. Daha bir maçı bile organize edemeyenlerin ülke futbolunu yönettiğini görmek enteresan bir durum.
Bu maçtan beş kuruş bir geliri olmayan Samsunspor ise mağdurun da mağduru durumunda.
Stat turnike kapıları kırıldı, koltuklar kırıldı, tuvaletlerde hasar var, stat demirbaşlarında ciddi zararlar var.
Başkan Erkurt Tutu'yu gördüm statta, dokunsak ağlayacak bir hali vardı.
Tabiri caizse Beşiktaşlı ve Konyasporlular evimizi başımıza yıktı, nasıl üzülmesin başkan...
Şimdi statta hummalı bir çalışma var stadyumu pazar günkü Samsunspor- Gazişehir maçına yetiştirmeye çalışıyorlar.

Ancak statta bizi ilgilendiren en önemli konu ise çimlerdi.
Allah aşkına İtalya'dan getirtilen çim nasıl olur da tutmaz...
15 Kasım 2016'da serilmeye başlandı o çimler.
Aradan aylar geçti ama tutmadı.
Futbolcuların ayak bastığı yer havaya kalkıyor.
Aynı görüntüleri Ankaragücü maçında da görmüştüm ama Süper Kupa maçında zemin daha da kötüydü.
Demek ki çimlerin tutmadığı ve hem sıcaktan hem de nemden yanma noktasına geldiği dedikoduları gerçekmiş.
Milyonlarca lira para dökülen o çimlerde bırakın futbol oynanmasını, patates bile yetişmez.
Yetkililer bir an önce hem o çimleri hem de harcanan milyonlarca lirayı kurtarmalı...