15 Temmuz darbe girişimi yargılamalarında idam isteyen 15 Temmuz şehitlerinin yakınlarının bu haklı talebi, kamuoyunda yeni bir tartışmayı başlattı. Şimdi gündemde FETÖ'cü hainlerin idam konusu var. İdam cezası gelecek mi? Şehit yakınlarının ve halkın idam talebine kim nasıl bakıyor? Konunun muhatapları gerçekten idam cezasını yeniden yasalarımıza koyar mı?

Ben de bir şehit yakınıyım. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde teknisyen astsubay olarak görev yapan kardeşim, tam 25 yıl önce 18 Nisan 1992'de 3 astsubay arkadaşı ile birlikte PKK'lı teröristlerin Pamuk Geçidi'nde yol kesme eyleminde sivil ve silahsız oldukları halde hunharca şehit edildi. Acımız hiç kabuk bağlamadı. Acımız ilk günkü gibi taze…15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ'cülerin yargılaması yapılırken gündeme gelen idam cezası dikkatimizden kaçmıyor. İster istemez teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın İmralı'da yargılandığı Haziran 1999 yılına dönüyoruz.Her ne kadar Öcalan davasının resmi müdahili olsak bile yargılamanın yapıldığı İmralı adasına sokulmadığımız gibi Öcalan'la yan yana bile getirilmedik. Elbette adaya götürülen şehit yakını ve gaziler vardı ama herkes değil. Bizler Mudanya'da sahilde bize tahsis edilen çaybahçesinden yargılamayı takip ettik. Hepimizin tek bir dileği ve talebi vardı .Yargılama sonucunda çıkacak karara herkesin saygı duyması ve uygulamasıydı. Ankara 2 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi, Abdullah Öcalan'ı TCK'nın 125. Maddesi uyarınca ölüm cezasına mahkum etti. Yargılamanın yapıldığı tarihte yasalarımızda idam cezası vardı.Abdullah Öcalan her ne kadar ölüm cezasına çarptırıldı ise de en başta zamanın hükümeti bu idam kararını sümenaltı ederek Başbakanlıkta beklemeye aldı.Hükümetin ve ortaklarının bu kararı, ne yazık ki biz şehit yakınlarını derinden üzdü.Hükümetin sümenaltı kararına tepki verdik ama tepkilerimiz dikkate alınmadı. Çünkü Abdullah Öcalan'ın avukatları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne müracaat ederek infazın durdurulmasını istemişlerdir. Avrupa insan Hakları Mahkemesi de 11 numaralı Ek Protokole dayanarak, ihtiyati tedbir kararı almıştır.Bu nedenle hükümet yargı kararını TBMM'ye göndermemiştir. 30 binden fazla insanın ölümüne sebep olan bir teröristbaşı ne acıdır ki siyasi oyunlarla korunmuş ve kollanmıştır. 2002 yılında çıkarılan 4771 sayılı yasa ile de teröristbaşı Öcalan, idam sephasından bilinçli bir şekilde geri alınmıştır. Bir şehit yakını olarak açık ve net söylüyorum bu nedenlerle şehitlerimize yazık oldu. Binlerce şehit verdik ama bir haini, bir katili asamadık.O günleri yaşayan ve bilen bir şehit yakını olarak, bugünkü FETÖ'cü tabloda idamın konuşulmasını,TCK'da olmayan idamın yeniden TCK 'da yer alacağını ummak, kolay görünmüyor. İdam cezasının yeniden yasalarımıza dönüşü; bugünkü hukuk sistemimizde mümkün değildir. 15 Temmuz şehitlerinin yakınlarının acısını ve tepkisini anlamak zorundayız.

Ateş düştüğü yeri yakıyor. FETÖ'cü hainler, elbette en ağır cezayı almalıdır. Ama o ağır ceza yasalarımızdan kaldırılan bir ceza ile verilemez. İdam cezası yeniden getirilmiş olsa bile geriye işlemez. Önce bunları bilelim. İdam talep eden acılı şehit yakınlarının duygularıyla kimse oynamasın. Gerçekler çok acıdır. Yasalarda olmayan hiçbir ceza hiçbir hukuk devletinde hiç kimseye uygulanamaz. Ne hikmetse idam cezası gündeme getiriliyor.