Tıpkı vurulduktan sonra
sıcağı sıcağına acıyı hisssetmek
gibi bir şey bu...
Önceki gün
Samsun-Çarşamba Havalaanı
pist onarımı
için kapandığında da
aynen öyle oldu...
Bir telaş, bir karmaşa...
İstanbul, Ankara, İzmir
ve Antalya yolcuları,
Sinop, Amasya-Merzifon
ve Ordu-Giresun
havalimanlarına
akın etti...
Samsun'un doğusundaki
ilçelerin
tercihi Sinop,
Termelilerin,
Ordu-Giresun,
Ladik, Kavak, Vezirköprü ve
Havzalıların da
Amasya-Merzifon
Havaalanı idi...
Dün bizim gazetede
Sinop Havaalanı'nda,
Samsun'daki onarım nedeniyle
meydana gelen yoğunluğun
fotoğrafını yayınlamıştık...
Havaalanı pistindeki
19 santimlik çöküş nedeniyle
bakıma alınmasının
haklı gerekçeleri var elbette...
"Allah korusun" bir kaza olması
halinde hiç kimse
bu sorumluluğu üstüne alır mı?..
1 Mart-31 Mayıs tarihlerinde
bakıma alınacağı açıklanan
ve ardından 1 Ağustos tarihine ertelenen
süreçte,
bir kaza yaşamış
olsaydık, ne yapacaktık?..
Kim bunun hesabını verebilirdi?..
Demek ki işin uzmanları
durumu kurtaracak
bir pozisyon olduğunu
biliyorlardı...
"Keşke, ertelenmeseydi de
haziran ayının
başında
onarım tamamlanmış olsaydı"
diyecektim ama
işte bu noktada
endişe var!..
STK'ların
başkanları dün gazetemize yaptıkları
açıklamada,
"Tadilatın 3 ayı geçebileceği"
endişesini taşıdıklarını
ifade etti...
Kafam karıştı!..
Yoksa,
"Dünyanın 3. büyük spor organizasyonu"na
tadilatın yetişmeyeceği gibi
bir endişe mi vardı da 1 Ağustos tarihi
gündeme geldi?..
Hiç kimsenin
bilerek ve isteyerek
Samsun'u cezalandırdığını
söyleyemem;
bu haksızlık olur!..
Ancak, şu günlerde "Sağlık Serbest Bölgesi" projesinde
Zonguldak ve Trabzon adının
gündeme gelmesi,
sağlık ve ulaşım altyapısı her iki ilden
çok daha iyi
olan Samsun'un
saf dışı kalması da
aynı biçimde haksızlık sayılmaz mı?..
Garip şeyler oluyor bu memlekette...
Aklıma gelmişken
şu soruyu da sormak istiyorum:
"1998 yılında 10. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel ve dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz tarafından
hizmete açılan
Samsun-Çarşamba Havaalanı'nın
pisti çöküyor da
her gün yüzlerce uçağın iniş-kalkış
yaptığı havaalanlarının pistlerine neden bir şey olmuyor?.."
Birileri, "tarım arazisi" diyecek ama
Ordu-Giresun Havaalanı da denizin
üstünde!..
Samsun'un en güzel ayları
ağustos ve eylüldür...
Bu aylar, aynı zamanda
fındığın toplanması ve pazara indirilmesi
dönemidir...
Önümüzde de Kurban Bayramı
var...
Ölümden başka her şeyin
çaresinin olduğu bir dünyada,
bir havaalanı kapatılmadan
pist onarımını
yapamamak,
ne garip!..
Ne diyelim?
Allah, başka dertler vermesin!..