Hayatta 'Oh be!' demeyi özlediğimiz anlar.
Zenginliklerimizi göremeyince bazen nerede duracağımızı kestiremiyoruz mu acaba?
Doğrusu sağlıklı yaşam biraz da, 'Bugünlerimize çok şükür' sözlerini inanarak söyleyebilmekten geçiyor.
Sözüm, elimizde var olan değerleri görmezden gelmek elbette.
Fark edemediğimiz zenginliklerimiz gerçekten inanılmaz boyutlarda.
Hayat insanı bazen istenmeyen sürprizle karşılaştırabiliyor. Beklenmedik misafir kapıya dayanınca, görülmeyen değerler çok iyi hissediliyor.
Doktorun 'Bundan sonra lösemi arkadaşınız' sözlerine muhatap olunca, 'Bu da nereden çıktı' deme şansımız olmazken, yaşamın farklı yüzüyle mücadeleye başlıyorsun.
İşte o değerleri en fazla fark ettiren durakta mücadelenin boyutu kavranıyor, araştırdıkça kafalarda oluşuyor bin bir çeşit sorular.
Benzer yaşanmışlıklardan rehber arayışına giriliyor. Düşülen yerden ayağa kalkan, lösemiyi yenenlerle tanışılsa da kaygılar içinizde eksik olmuyor.
Tedaviler kişiye umut verse de birçok soru içten içe kemirmeye devam ediyor.
Löseminin yenilebilir gerçeğine hep şüpheyle bakılıyor.
Yıllar sonra tedaviler tamamlanıyor, ama halen o duygulardan sıyrılmak zor oluyor.
Hep 'Ya tekrar başa dönersek' kaygısı.
Yaşananların bir rüya olup, korkulu rüyadan uyanıp yeniden hayata başlasak deniliyor sık sık.
Aslında keşkelerle ilgisi yoktur yaşananların, çünkü gelişmeler irade dışı gerçekleşmiş, her an herkesin başına gelebilecek bir durum önlerine çıkmıştır.
Süreç içinde eldeki değerler daha iyi fark edilir.
Umudu diri tutmanın ve ayağa kalkmanın yolları aranır.
Ama bir türlü yakaya yapışan o kötü duygu söküp atılamaz.
Emeklerin heba olabileceği korkusu yer bitirir kişiyi.
'Ya tekrar başa dönersek.'
O duyguları da tam anlamıyla ancak yaşayan bilir.
On sekiz yaşında Batuhan da yıllar önce lösemiyi yenmişti. İçlerinden söküp atamadıkları o endişeler sanki davetiye gibiydi. Tedavilerin unutulduğu üniversite eğitimi sürerken lösemiyle yıllarca yapılan mücadeledeki emekler adeta çöp olmuştu.
Hastalık tekrarlamış, hayatta ikinci kez yeni bir sayfa açılmıştı.
Kuşkular gerçeğe dönüşürken yola devam edilmeli, yeniden düşülen yerden ayağa kalkılmalıydı. Hastalığa teslim olunmayan yeni dönemde lösemi tekrar diz çöktürülerek bugünlerde yarıda kalan eğitim kaldığı yerden tekrar devam ediyor.
'Ya tekrar başa dönersek.'
Bu duyguları tamamen silen yaşam hikayeleri de o kadar çok ki.
O yaşam öykülerinde buluşmak üzere…