Pist onarımı için üç aylığına ulaşıma kapatılan Samsun-Çarşamba Havaalanı ile ilgili yetkililerin niyeyse bir türlü yapmadığı açıklama, deneyimli bir pilottan geldi. Yılların pilotu telefonla aradı 'yazıyorsun ama, yanlış; pist arızası uçuş yasağı gelmeden tamir edilemeyecek kadar kritik bir yerde ve oldukça önemli' dedi. Birkaç çöküntü varmış ama birisi önemliymiş, ortalarda ve oldukça da geniş ve derinmiş. 'Ciddi risk vardı' diye devam etti dostum 'bir an önce tamiri gerekliydi, isabet oldu' dedi. İhalenin kapatılmadan onarım şartıyla yapıldığını hatırlattım. 'O gün yaptıkları yanlıştı, bugün yaptıkları' doğru diye yanıtladı itirazımı.

Dostuma da anlattım, sorun havaalanının ulaşıma kapatılıp kapatılmamasından daha çok halkın muhatap alınmaması ve ilgililer tarafından tatmin edici bir açıklamanın yapılmaması. Bir de, her geçen gün biraz daha ayyuka çıkan servis rezaleti. Üç havaalanı var Samsun halkının kullanabileceği; Ordu, Sinop ve Merzifon. Ortalama 150 kilometre veya biraz daha fazla biraz daha az bir mesafenin servislerle dört saate yakın sürmesi veya kimi zaman bunu da aşması yaygın bir şikayet konusu. Şikayetler sadece eş dost arasında dillendirilmiyor, basına da yansıyor ama şu ana kadar herhangi bir düzelme görülmüş değil. Birçok dostum tercihini karayoluna çeviriyor, ya otobüs yolculuğunu tercih ediyor ya da özel otomobilini çıkarıyor garajdan.

'Çok mu önemli, genel bir dert mi?' diyenler olabilir. Evet, çok önemli ve evet; genel bir dert. İnsana verdiğimiz değerdir burada asıl olan. Teknik sizi bazı istenmeyen kararları almaya zorlayabilir, herkes anlar bunu. Ama zorunluluğu izah etmek ve o zorunluluğun vatandaşa yüklediği külfeti en aza indirmek için gerekli her tedbiri almakla. Yapılmayan ve benim özellikle üzerinde durduğum da bu.

Demokrasi veya çağdaş hayat tarzı kurum, kuruluş ve kişilerin halka karşı her an şeffaf olmalarını, bilgi aktarmalarını ve de en ince detayına kadar hesap vermelerini gerektirir. Başa geçirilenin kendilerini o makama taşıyanları baş tacı yapmalarını icap ettirir. Demokrasilerde halk, emir verilecek köleler değil hesap verilecek özgür bireylerdir.

Bu aksaklıklar giderilinceye kadar yazmaya devam edeceğim.