Kafamın içinde binlerce düşünce var. "Çıkış yok" tabelasına çarpıp bumerang gibi geri dönen düşünceler. Git gidebildiğin kadar. Kov kovabildiğin kadar.

Nafile... Gülümsemek keşke her zaman mümkün olabilseydi hayatın içinde.

Gülmek psikolojinin de alanında imiş. Öyle ya gülemediğinde, gülümseyemediğinde hastasındır zaten. Gülmeyi inceleyen bilim dalının adı Gelotoloji.

Ben ilk ne zaman güldüm acaba. İnsanlar tam 16 milyon yıldır gülüyorlarmış.

Gülmek hastalıkların en iyi ilacı. Sevgi de öyle. En iyi ilaç sevgi.

Lakin sevgisizlik ruhları esir almış adeta.

Komşumuz Yunanistan yanarken insan kareleri görüyorum.

Birbirinden acı ve acımasızca yorumlar.

İçim acıyor nasıl üzülüyorum. Acının dili, dini ırkı olur mu hiç?

Yanan ağaçlar, kuşlar, kaplumbağalar, karıncalar. Toprak yanıyor.

Bakamıyorum bile yangın karelerine.

Ağaçların, bütün nebatat ve hayvanların gözyaşı vardır bizi insanlar gibi.

Onlarda hıçkırarak ağlarlar.

Sevgisizlik, insanları bir veba virüsü gibi sarmış pençesine almış insanoğlunu.

"Bir yürek ki yanmaz yürek denir mi ona

Sevmek haram yüreğinde ateş olmayana

Bir günü sevgisiz geçirdinse yazık

En boş geçen günün o gündür inan bana "

Demiş Ömer Hayyam…

Acıgöl de hayvan savunurlara verilen tepki ayrı bir infial ve esef tablosu.

Haksızlığa kol kanat olup, acımayan, merhamet etmeyen insanlar anlaşılabilir gibi değil. Ormanlarda yanan kirpilerin, karıncaların, kaplumbağaların feryat figanlarını sizi hiç duymamış olabilirsiniz.

Siz hiç yanmış, kavrulmuş bir kaplumbağayı da görmemiş olabilirsiniz.

Ama yüreğiniz de mi yanmaz. Acı tekdir ve tüm canlılar için aynıdır.

Biz ne ara bu kadar kara kalpli olabildik. İşte bunları düşünüp durmaktan gülmeyi ben de unuttum çoktan. Bu demektir ki hastayım ben de. Ruhum hasta.

O halde gülmek lazım.

Dünyanın en güzel hissi birinin yüzündeki gülümsemenin nedeni olduğunu bilmektir. Gülmek beyni rahatlatır, sakinleştirir. İnsanlara zevk ve umut verir.

Acıları ve kederleri yok eder gülmek.

Yangınlar hiç tükenmezken, gülümsemeyi becerebilirsek eğer...

İNSAN SEVMEYE BAŞLADI MI;

YAŞAMAYA DA BAŞLAR