Sayın Cumhurbaşkanımızın metal yorgunluğu yakınmasına ek olarak Kültür Bakanımız Sayın Numan Kurtulmuş, Ordu teşkilatıyla biraraya geldiği bayramlaşmada niyet tazelemeden söz etti. 'Sen ben hesabı yapmadan, makam mevki hesabı yapmadan, şu bu hesabı yapmadan yolumuza devam edeceğiz, dayanışma içerisinde hep birlikte hareket edeceğiz. Eğer böyle yaparsak millete karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz.' dedi.

Sayın Kurtulmuş, bu sözleriyle neyi kastetmişti? Halis niyetler bayatlamış, çıkar ilişkileri mi başlamıştı? Aday adaylığımdan beri sürekli iletişim halinde olduğum sivil toplum kuruluşu mensuplarınca çeşitli yorumlar, eleştiriler ulaştı köşeme. Madem dava arkadaşısın bunları Sayın Bakana ilet dediler. Ancak eleştirileri buradan yazmam yanlış anlaşılabilir, oraya buraya çekilebilir ve etik olmaz. Biraraya gelip istişare talebinde bulundum, davet ederlerse kendilerine iletecek, izni olursa da söylediklerini yine bu köşeden aktaracağım! Ancak şu kadarını söylemeyi de sorumluluk kabul ediyorum:

Sayın Kurtulmuş'un konuşmasında değindiği sen ben hesabının yansıması ahvalin nasihat ve uyarılarla geçiştirilmesini istemiyor halk; hesabın hesabı da verilmeli diyor. Ayrıca bir makama geçen o makamı kendi reklam aracı olarak kullanıyor, bu çok yaygınlaştı, kamu kaynakları israf ediliyor; en küçük bir hizmeti bahane ederek kendini sürekli afiş ve pankartlarla reklam edenler, bu harcamaları da belli standardın dışına çıkan araç gereç vb. harcamaları da başında oldukları kurumların bütçelerinden değil, ceplerinden yapsın diyor, bununla ilgili yasal düzenleme istiyor insanlar. Halkın sesi bu, ciddiye alınmalı!

Eğer niyet tazelenecekse halkın sesi duyularak tazelenmeli. Kitlelerin vicdanında icraatlarda adaletli olunduğu hissi uyandırılmalı. Hep birlikte hareket edeceğiz diyebilmenin yolu budur.

İnsanların liyakat seviyelerini iyi tespit etmek için onların haklarında doğru bilgi edinme incelemeleri yapılmalı. Doğru icraat doğru bilgiyle yapılır çünkü. Örneğin hangi yanlış bilgi, şimdiki Tarım Bakanı Sayın Fakıbaba'yı belediye başkan adaylığından etmişti de halkın sesi buna onay vermemişti? Benzer yanlış bilgilerle çok harcanan oldu ama herkes onun gibi güç gösteremedi. Gelindiyse böyle böyle gelindi metal yorgunluğuna bence.

Birinin liyakati ona buna yakınlığına göre değerlendirilmemelidir. Halkın sesi bu konuda ya da onun hakkında nasıl çıkıyor acaba sorusu hiç akıllardan çıkarılmamalıdır. Kolay iş de değildir bu tabi, hele uzun süre iktidarda olan için daha da zordur ama titizlik gösterilirse mümkündür. Özellikle bölgesinde taban oluşturmuş olanları iyi tanımak, vitrinlere hep belli kimlikleri koymamak gerekir.

Halk, özellikle göz önüne çıkarılanların niyetlerinin tazelendiğine vicdanen inanmak istiyor(!)