OECD'nin 'Bir Bakışta Eğitim ' raporuna göre, Türkiye eğitime katılım oranı, en düşük üçüncü ülke ve 'okula devamsızlık' sıralamasında yüzde elli beşlik oranla ilk sırada yer aldı. Bu oran, OECD ülkelerindeki ortalamanın dört katı!..

Öte yandan, UNICEF'in çocukların refah koşullarına yönelik raporunda Türkiye, 41 ülke arasında 36'ncı; "eğitim kalitesi" kategorisinde ise sonuncu sırada yer alırken ülkemizdeki her üç çocuktan birinin gıda güvensizliği ile karşı karşıya olduğu belirtildi.

Türkiye'de eğitimden erken ayrılma oranları da AB ülkelerinin çok çok üstünde. Okul çağındaki her üç gençten biri eğitimine devam edemiyor. Güneydoğu'da eğitime devam etmeme oranı neredeyse yarı yarıya… Okula devam etmeyenlerin çoğu ilkokul mezunu.

Ülkemizde 15 yaşın üstünde 10 gençten 4'ü eğitimi bırakıyor. Gençlerimizin üçte biri ne iş hayatında ne de eğitimde yer alıyor…

Peki neden?

Devamsızlıkta, okulun yanında kişisel nedenler de etkisi var. Okula bağlı nedenler arasında başarısızlık, dersleri ve okulu sevmeme gibi nedenler başta yer alıyor. Kişisel nedenler arasında ise; maddi durum, arkadaş etkisi ve kötü alışkanlıklar var.

'Devamsızlık' ile 'okulu terk etme' arasında güçlü bir ilişki var. Okulu bırakıp örgün eğitimin dışına çıkan öğrencilerin çoğunun daha öncesinde devamsızlık yaptığı biliniyor. Yani olayın öncüsü 'devamsızlık'.

Okullar açılırken, ilkokullardan ve ortaokullardan mezun olup da bir üst eğitime devam etmeyen çocukların okula devamı mutlaka sağlanmalıdır. Ayrıca çocukların okulları sevmeleri için yapılacak çalışmaların yanında, devamsızlık ve okulu bırakmalarına neden olabilecek sorunlar ortadan kaldırılmalıdır.

Çocuklarımız, sokağa bırakılmayacak kadar değerlidir!..