Herkes Kerkük'e kilitlenmiş vaziyette. Kerkük benim gençlik yıllarımdan beri kafamda Kızılelma'nın bir parçası, kalbimde kor ateş ve dilimde türkülerden bir demet. Ve Anadolu'nun sınır taşı, Kerkük düşerse sıra nereye gelir düşünmesi bile acı.

Çok uzun zamandır yazıyorum Kerkük'ü ya da Ortadoğu'da Türk milletinin varlığına yönelik tezgahı, BOP ya da GOP denen emperyalist emelleri. Enerji kaynaklarının ve dağıtım yollarının kontrolü için bölgenin istikrarsızlaştırılması, bunun için de devletlerin bölünüp parçalanması şart. Ama salt bu da değil Kürdistan projesinin arkasındaki hesap, bir de Batının, özellikle de ABD'nin şımarık çocuğu İsrail'in korunması ve kollanması var. Bölgenin tüm devletleriyle savaşarak hayata gözlerini açması planlanan prematüre Barzanistan şayet yaşarsa, hayatı boyunca çevresiyle kavgalı olacak, olmaya mahkûm, tıpkı ileride paralı askeri olacağı İsrail gibi. Düşman kuvvetlerle çevrilmiş iki devlet; birinde para ve teknoloji, öbüründe ise insan bolluğu var ve paralı askerlik her devirde olduğu gibi günümüzde de oldukça revaçta.

Yeni de değil bu işbirliği, ta baba Molla Mustafa'ya dayanır, ondan öncesi ya da onun adına arabulucu olan da bir başka Kürtçü, Bedirhanlardan Mehmet Ali. Hani şu İngiliz ve Fransız gizli servislerinin Suriye'de Kürtçülerle Ermenileri biraraya getirerek yarısı Ermeniceden alınma 'hoy' ile diğer yarısı da Kürtçeden alınma 'bun' kelimelerinden oluşturulan 1930 sonrası doğu isyanlarının planlayıcısı ve tetikleyicisi Hoybun var ya, işte ondan bahsediyorum. Bunlar hiç de saklı gizli şeyler değil, her devlet arşivinde ve istihbarat birimlerinin ellerinde yeterli bilgi ve belge var. Ondan da öte yayınlanmış onlarca kitap var bu konuda.

Ben daha önce de yazdım, İsrail Dışişleri Bakanlığı için 1983'te hazırlanan raporu. Irak'ın kuzeyde Kürt, ortada Sünni, Arap ve güneyde de Şii, Arap olmak üzere 'mutlaka üçe bölüneceği' öngörülüyordu. Ama 'yetmez' deniliyordu 'Suriye'nin de zayıflatılması gereği' vurgulanıyordu. 'Ahmet Davutoğlu da okumuştur herhalde' diye düşünüyorum ama niye Suriye'nin zayıflatılmasına yardımcı oldu bir türlü anlayamıyorum.

İşin asıl vahim noktası, hem Kuzey Irak'ta hem de Kuzey Suriye'de akıl almaz bir etnik temizlik yapıldı, oraların Türk ve Arap halkları yerlerinden yurtlarından edildi. Türkiye'ye gelen sığınmacıların büyük kısmı Irak ve Suriye'nin kuzeyinden gelen Türkmenler ve Araplar değil mi? Barzani ve YPG/PYD için bundan daha büyük yardım ve iyilik olur mu?

Maksadım yaraları deşmek değil, dünkü yanlışlardan yarınki doğrularımız için gerekli dersleri çıkarmak.