Zamanı iyi yönetemediğimizden uzun zamandır görüşemiyorduk. O gün bugündür deyip biraraya geldik. Uzun uzun konuştuk. Erol ağabey anlattı ben dinledim, not aldım. Zaman akıp gidiyor, konular bitmiyordu. Kolay değil yarım aşırı aşan bir mühendislik ve yöneticilik tecrübesi vardı. Anlattıkları, bizler için ders ve anahtar görevi içeren detaylar içeriyordu. Anlatırken zaman zaman gözleri parlıyor, deneyimini paylaşmanın mutluluğunu yaşıyordu.

Erol ağabey demir doğrama işleriyle uğraşan bir ailenin çocuğu. Ortaokulu bitirdikten sonra Samsun Endüstri Meslek Lisesi Torna Tesviye Bölümü'nü kazanıp eğitimine burada devam eder. Üniversite eğitiminde dönemin İstanbul Teknik Okulu günümüzdeki adı Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü'nü seçen Erol Yanar, 1964 yılında makine mühendisi olarak okuldan mezun olur. O dönemler, mühendislerin yok denecek kadar az olduğu, ihtiyacın fazla olduğu dönemlerdir. Samsun'a döner . Samsun Belediyesi Elektrik İdaresi'nde yönetici olarak göreve başlar. Anılan yıllarda Enterkonnekte Şebeke yoktur. Her yerel yönetim kendi imkanları ile elektrik enerjisini üretmektedir. Samsun'da şu an Adnan Kahveci Parkı'nın bulunduğu bölgede, toplamda 5.000 Kw elektrik enerjisi üretebilen Dıesel Jeneratörlerle elektrik üretilerek yerel dağıtım ağıyla mahallelere dağıtılmaktadır. 24 saat üretimin olduğu tesislerde bir gece jeneratörün bir tanesinde arıza oluşur. Erol ağabey ve ekibi inceleme yapmak üzere tesislere gelirler. Jeneratörün silindir kapağında bulunan su ceketlerinin olduğu bölgede bir çatlak oluştuğunu, bunun da yüksek hararet yapmasından dolayı yatak sarmasına neden olabilir diye arızaya düştüğünü görürler. Ellerinde yeteri derecede yedek parça yoktur. Almaya kalksalar yurtdışından gelmesi günler aylar alacaktır. Çözümü parçanın tamiratı olarak kararlaştırırlar. Teknoloji gelişimi ve yerel imkanlar dikkate alındığında tamirat da kolay değildir. Kaynak metodu ile tamirata karar verirler. Ancak o yılların teknolojisiyle üretilmiş silindir kapağı pik malzemedir ve uygun elektrot çubuğu bilinmemektedir. Biz mühendislerin günümüzde bile sıkıntısını çektiğimiz teknik kaynak yayın sıkıntısı o dönemlerde zirvededir. Öğrencilik yıllarından bu yana özenle sakladığı teknik kitapları, broşürleri tarayan Erol ağabey kaynak yapabilmek için gerekli elektrot çubuğunu bulur, Samsun'a getirtir. Ekibini toplar ve kaynak işlemi için her malzemenin hazır olduğunu söyler. Ancak kendi ekibinde bulunan kaynak personeli kaynak yapamayacağını söyler. O güne kadar benzer bir kaynak yapmayan personel çekinmekte, kalıcı hasar oluşturup jeneratörün uzun süre çalışmamasına neden olacağından korkmaktadır. On iki , on üçlü yaşlarda Endüstri Meslek Lisesi Torna Tesviye Bölümü'nde eğitim alan Erol Yanar kaynak yapmayı çok iyi bilmektedir ve özgüveni vardır. Kaynak personeline kaynak ağzını açtırır ve kaynak işlemini kendi yapar. Jeneratör sorunsuz bir şekilde elektrik üretmeye başlamıştır.

Sohbetimizin sonuna doğru Erol ağabey 'Belediye Elektrik İdaresi'nden tayin olduğu Bayındırlık Müdürlüğü'ne geçerken bile jeneratör sorunsuz çalışıyordu' diyerek mutluluğunu paylaşıyordu.

Evet değerli okurlar 'Meslek Lisesi Memleket Meselesi' .

Bugün Samsun Makine Sanayimiz , As Çeliğimiz , Samsun Segman Sanayimiz , Aygün Cerrahi Aletlerimiz , Bahadır Tıbbi Aletlerimiz , Filiz Helvamız , Saraçoğlu Kuruyemişimiz , Cazgır Kazan Sanayimiz , Özfen Makinamız var ise kurucularında Endüstri Meslek Liselerimizin izini görebilirsiniz.

Sağlıcakla