n
n
n Anne tarafım sulu gözlüydü; ağlamak için bahaneye ihtiyaçları yoktu. Babam sertti, kuralları vardı ve kuralları için ölümüne kavga edebilirdi. Ama o sert adam; bir yakınının, bir arkadaşının arkasından aylarca, yıllarca gözyaşı dökerdi. Yemen türküsünü ya da “Batan gün kana benziyor/Yaralı cana benziyor/Ah ediyor bir gül için/ O bülbül bana benziyor” parçasını dinlerken gözyaşlarını zor tutardı, çoğu kez de tutamazdı. Yemen türküsünde tüm Anadolu’nun acıları gizliydi. “Batan gün kana benziyor” şarkısında ise onun özeli vardı. Genç yaşta kaybettiği ağabeyinin şarkısıymış; ona ağlarmış.
n
n
n
n Sadece anne tarafım, sadece babam değil, birçok insan ağlardı Sivas bozkırında. “Erkekler ağlamaz” denirdi ama bizim erkeklerimiz de ağlardı. Türkülerimiz ve hele de uzun havalarımız; sevda üzerine, gurbet üzerine ve hasret üzerineydi ve hüzün doluydu, acı doluydu. Ağlamak, Anadolu insanının sanki alın yazısıydı. Şimdinin gençleri ne seferberlik türkülerini bilir ne de iskan ağıtlarını. Anadolu, acılara ve ağıtlara da yataklık yapmıştır. Acılarla döllenmiş, acılar doğurmuştur asırlarca, hele de son asırda. Kah Yemen’e gidip de dönmeyen/dönemeyen öz evladına, kah serhatten kaçıp da Anadolu’ya sığınan ve “evlad-ı fatihan” denilen kardeşlerine. Biri Yemenli Müslüman asinin isyanını bastırmaya gitmiş ve dönememiş, diğeri de Hristiyan çetelerin kıtalinden kaçıp sığınmış. Kaderimizde doğuda toprağa girmek, batıda ise topraklarımızdan kovulmak varmış.
n
n
n
n Biz acıyı ve ağlamayı yaşayarak öğrenmiş bir milletiz. Onun için de ağlamak ayıp değildir Anadolu’da. Adam olan ağlar, gönlü olan ağlar, duyan, hisseden herkes ağlar. Ayıp olan ağlamak değildir, acının ve gözyaşının istismarıdır. Gözyaşı üzerinden prim yapmaya, gözyaşı ile ürün dermeye kalkmaktır. Samimi gözyaşına duyulan saygı ile samimiyetsizin sahte ağıtına duyulan tepki kardeştir Anadolu’da ve iki tavır da aynı ölçüde ve son derece doğrudur.
n
n
n
n Cenap Şahabettin “Ağlasam” adlı şirinde adeta methiye düzer ağlamaya.” Ben ağlasam, sen ağlasan, ahenler ağlasa/ Ben ser-be-ser seninle halevetle ağlasam” der. “Ahen”, demir/çelik demektir. Demir ya da çeliğin ağlaması, ilginç bir benzetme, değil mi? O şiirin ilk altı mısraı da şöyledir:
n
n
n
n “Çöksem dizüstü karşına, hürmetle ağlasam/ Öpsem dü saf-ı payını, lezzetle ağlasam/ Ben ağlıyorken ağlasa yağmurla asuman/Birlikte asuman ü tabiatle ağlasam/ Giryem o rütbe kesb-i samimiyet etse kim/ Bir müptela gönüldeki rikkatle ağlasam” dizelerini.
n
n
n