Gelin, hep birlikte pergelin bir ayağını sabitleyerek çevremizi dolaşalım.

Devletin okullarında almış olduğumuz eğitimle çevremize baktığımızda herkes dostumuzdur.

Kendimize baktığımızda ise dinini, tarihini ve dilini bilmeyen, dünyayı tanımayan bir kişiyiz.

Ne nefret kültürünü yayıyor ve ne de umutsuzluk aşılıyoruz.

Sadece hareketli pergel ayağının nereleri dolaşabileceğini ve nerelere tanık olabileceğini ana hatlarıyla göstermek istiyoruz:

YUNANİSTAN:

AB aşkına Yunanistan'ın ebede taşımaya çalıştığı düşmanlığını tarih kitaplarımızda bizzat örttük. Kendisi hala çocuklarını 'İstanbul bizimdir' şarkılarıyla büyütmeye devam etmektedir. Yiyecek ekmek bulamayan Yunanistan hala topraklarımızı işgal etmeye çalışmaktadır. Sözde hem NATO ve hem de AB ülkesidir.

SURİYE:

Bizi katledilmesi gereken insanlar sınıfında görmekte ve ibadet kabul etmektedir.

IRAK:

Batının dolduruşu ile ayrı devlet olan ve bize düşmanlıklarını etnik köken üzerine oturtan Iraklıları yöneten hükümetin bakanlarının bir kısmı İngiliz vatandaşıdır.

Şii grupların etkin ve yetkin olduğu yerlerde amansız Sünni düşmanlığı vardır. Ve bazı Şiilerce, Sünni öldürmek ibadettir. Çünkü bu grupların Sünnileri tekfir etmeleri iman esaslarından kabul edilir.

İRAN:

İran, Sünni inancı düşmanlığını dinileştirmiş ve Sünnilerle mücadeleyi devlet politikası haline getirmiştir.

İran devlet olalı beri, bölgesinde en büyük mücadeleyi Sünni Müslümanlara karşı yapmıştır. Tarihinde Müslüman olmayan devletle yaptığı savaş yok denecek kadar azdır. Daha yakın bir geçmişte İhvan-i Müslimin'e ve Irak Müslümanlarına karşı döktüğü kan ve Esed'e yaptığı yardımlar unutulmamıştır.

RUSYA:

Rusya, çıkarı kadar dost olan bir ülkedir. Birinci Dünya Savaşı sırasında yapmış olduğu yardımlar, ihtilal hükümetinin kaygılarına dayanmaktaydı. Bugün de mazotun vanası kadar olmaktadır. Sevgi ile…