İki gündür Trabzon ve Rize'deydim...
Aman Allahım; Trabzon'a ne olmuş öyle?..
Özellikle, Yomra sahilindeki hızla yükselen gökdelen gibi yapılar karşısında dehşete düştüm...
İnşaat teknolojisi ileri seviyeye ulaştı ama dere yatağına yüksek katlı binalara nasıl izin verildi?..
Çünkü, burası gözlerden uzak bir yer değil. Karayolundan görülüyor...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, memleketi Rize'ye giderken bu yapıyı görmedi mi?..
Belli ki gözlerden kaçırılmış!..
Yoksa, belediye başkanına "Sen ne yapıyorsun kardeşim?" demez miydi?..
Öyle ya 8 yıl önce İstanbul'da yaşanan sel felaketi sonrası bölgeye gelen Recep Tayyip Erdoğan, "Dere yatağında yapılanma yapmayacağız. İmara ters adımlar atmayacağız. Ama kalkar da biz dere yatağına binalar yaparsak ve dere yatağında bu yapılanmaları yaygınlaştırırsak, şunu unutmayalım ki; dere yatağında akar. Derenin intikamı ağır olur. Bunları hiç unutmayalım. Şu anda olan da budur. Ve dere yatağında akmıştır" demişti...
Sonra "Bir bilen"e yani "Google Amca"ya sordum...
Meğer, kıyamet kopmuş!..
Yomra'da sadece dere yatağına değil, sahile yapılan yüksek binalarla ilgili bir hayli tepki haberleri vardı...
Bu yapılaşmaya göz yumulmasının nedeni ise özellikle Arapların bölgede yoğun konut taleplerine bağlanıyordu...
Rant için buna izin verenlerin gelecekte nasıl yad edileceklerini söylememe gerek yok!..
Yazıktır, günahtır!..
"Dere intikamını alır" ise bunun vebalinin altından kim ya da kimler çıkabilir?..
Samsun'da sahile yapılan bir otel ile bir alışveriş merkezini hep birlikte eleştirmiştik!..
Yomra'yı gördükten sonra, Samsun'un masum olduğunu söylemek mümkündür...
Unutmadan şu soruyu da sormak istiyorum: "Sık sık memleketi Rize'ye giden Recep Tayyip Erdoğan'dan bu yapıları saklamayı nasıl becerdiler?"...