Sevgililer sevgilisi Peygamberimiz(sav)'in Veda Haccı Hutbesi'ni okudunuz ya da dinlediniz mi?

Peygamberimiz(sav)'in bu hitabesinde , ' kardeşlerinize zalim ve mazlum iken yardım ediniz' buyurmuşlardır.

Gençliğimizin üniversite yıllarında cuma günleri Süleymaniye Camii ile Tahtakale'de Marbutçular Camii arasında mekik dokurduk.

Süleymaniye Camii'nde Alirıza Demircan Hocanın hutbelerini, Merbutçularda da İstanbul Müftü Başyard. Ahmet Vanlı Hocanın konuşmalarını kaçırmak istemezdik.

Vanlı Hocanın unutamadığım konuşmalarından birinde, 'Namaz kılan kafirlerden' söz ederken camide bir uğultu çıkmıştı.

Peki, namaz kılan zalim ve mazlum olur mu?

Hem de ikisine yardım etmek var.

Konu Efendimiz(sav)'e sorulunca şu cevabı vermiştir:

'Zalim olan kardeşinize, zulümden alıkoyarak yardım ediniz' buyurmuşlardır.

Bilindiği gibi bu da iki şekilde olur.

Birincisi, zalim kardeşimize doğruyu anlatarak zulümden uzaklaştırmaktır.

Diğeri ise, nasihatten anlamıyorsa, devlet eliyle ya da bizzat zulmettiği mazlumun yanında yer alarak mücadele etmektir.

Mazlumun kimliğine bakmaksızın mazluma yardımcı olmak Müslümanın şiarındandır.

Ancak İslam coğrafyasında en büyük sıkıntı zalimin de mazlumun da Müslüman olmaları ve hatta çoğunun namaz kılan olmalarıdır.

Kur'an-ı Kerim'de , ' namazın bütün kötülüklerden alıkoyduğu' ifade edilmektedir.

Peki, bu zalimler nereden türemişlerdir?

İslam dünyasındaki kardeş zulmünün kaynağı neredendir?

Hepimiz dairede, trafikte, sınıfta, yönetimde, ticarette vs yerlerde birbirlerimize zulmediyoruz. Allah'ın affetmediği bu zulümlerin hesabını nasıl vereceğiz?

Kur'an-ı Kerim'de , 'hayırda yarışınız' buyuruluyor. Biz ise zulümde yarışıyoruz. Selam ve sevgi ile…