n
n
n İthamlar gırla gidiyor; bir taraf yolsuzlukla, hırsızlıkla diğer tarafsa çetecilikle, kumpas kurmakla, iftira atmakla suçlanıyor. Bir taraf hırsızların peşindeyim diyor diğer taraf çetecileri tasfiye etmek için ne gerekiyorsa onu yapmaya kararlı olduğunu meydan meydan, kanal kanal gezerek tüm ülkeye ve hatta tüm dünyaya haykırıyor.
n
n
n
n Bunlar benim ülkemde oluyor ve bunların ikisi de benim. İkisinin de referansı İslam. “Güzel ahlakı tamamlamaya geldim” diyen Hazreti Peygamber’in tebliğ ettiği son din. O din ki, hırsızlığı, kamu malına(beytülmal) el atmayı, yalanı, isnadı ve iftirayı şiddetle yasaklar. O din ki müntesibini “elinden ve dilinden diğer Müslümanların emin olduğu/zarar görmediği kişi” olarak tanımlar. Yani hırsızlık yapmaz, yani yalan söylemez, yani kumpas kurmaz, yani iftira atmaz insan…
n
n
n
n Ama son on gündür yaşananlar, bu genel kabulün/olması gerekenin tam tersi. Aynı referansı kullananların bir kısmı diğer kısmını hırsızlık ve rüşvetle, diğer kısmı da öbür kısmını namuslu insanlara kumpas kurmakla, temiz olmamakla, çetecilikle ve hatta dış lobilerin emrinde olmakla suçluyor. Çetelere teslim olmuş bir devlet ve hırsızlığa batmış bir iktidar! Karşılıklı ithamların, söylemlerin ve özellikle yandaşların çizdiği Türkiye bu! Olacak iş değil. Bir devlet öyle kolay ele geçmez. Ve bir iktidar -içinde ne kadar kire bulaşmış insan olursa olsun- öyle tepeden tırnağa çamura batmaz.
n
n
n
n Yanlışımız toptancılığımızdan kaynaklanıyor. Sepetteki çürük elmaları ayıklamayı, atmayı erkekliğin şanına(!) sığdıramadığımızdan, delikanlılığımıza(!) yakıştıramadığımızdan olsa gerek, tüm sepeti çürümeye terk ettiğimizi ya göremiyoruz ya da görmezden geliyoruz.
n
n
n
n Her yapının içinde kanunun kendisine vermediği yetkileri kullanmaya kalkan kötü ve karanlık niyetliler ve hatta yabancı servislerce derlenmişler olabilir. Yine her partinin, her hükümetin içinde nefsine yenik düşmüşler, arsızlar, hırsızlar olabilir. Bu sadece bize ve sadece bugüne de has değildir. Dün de vardı, bugün de vardır, yarın da var olacaktır. Bütün mesele bu ahlak ve yasa dışı yapılanmalar ve fiiller ortaya çıktığında; vereceğimiz tepkide düğümleniyor.
n
n
n
n İki şık var; ya adam gibi usuletle ve suhuletle ve yoluyla ve yordamıyla soruştururuz tüm iddiaları ya da tam tersine büyük bir huşunetle ve ekip taassubuyla hatta akıl almaz bir telaş ve hiddetle üstlerine gideriz iddiayı öne sürenlerin. Türkiye; bir soruşturma ve bir arınmanın sükûnetini değil bir topyekün imha harbinin şiddetini yaşıyor.
n
n
n
n Türk demokrasisi bunca deneyden ve bunca badireden sonra bu şiddeti yaşamamalıydı diye düşünüyorum. Ya yeterince ders almadık ya da benim gibi iktidar kavgası ve hırsına yabancı kalanların anlamadığı/anlayamayacağı başka değerler ve hesaplar var işin içinde.
n
n
n