Tevfik Fikret'in yatak odasındayım.

Sade, doğal!

Çarşafı, çocukluğumdaki yatağımın çarşafına benziyor.

Nedense valide hanımın, tokaçla çamaşır yıkadığını hatırlıyorum.

Çamaşır makinesi aldığımızda yüzündeki sevinci düşünüyorum.

İngiltere buharlı gemiler ile ilerlerken, Osmanlının teknolojiden uzak kalmasına sinirleniyorum.

Yatak odasından çıkıyorum.

***

Duvarlarda Tevfik Fikret'in tuval üzerine yağlıboya çalışmalarını görüyorum…

'Bebek Sırtları' , 'Krizantemli Vazo' , 'Güller' ve 'Rikkat' bunlardan birkaçı.

Tahta merdivenlerden iniyorum.

Asıl görmek istediğim Gazi Atatürk'ün, Aşiyan'ı ziyaretlerinde attığı imza.

Allah Allah!

Nerede?

Müze Müdürü Ata Bey hemen gösteriyor.

-İşte burada diyor

Okuyor.

'19 Ağustos 1918 Pazartesi Anma gününün kutsal ziyaretinde bulunmakla övünen Fikret Hayranları.'

'Gördüğünüz gibi üç imza var. Süleyman Nazif'in. Diğeri Faik Ali. Ve Mustafa Kemal'in.

-Yani?

'Gazi Atatürk'ün.'

'Atatürk, Samsun'a çıkmadan 9 ay önce Tevfik Fikret'in Aşiyan'daki evini ziyaret etmiş.

Kimlerle mi?

Servetifünuncu Şair Süleyman Nazif ile.

Daha başka?

Süleyman Nazif'in kardeşi ile.

Bildiğiniz gibi kendisi Ali Faik Ozansoy olarak bildiğimiz şairin ağabeyidir.

Vatan şairi Namık Kemal'den etkilenmiştir.

Şiirleri güçlüdür.

'Malta Geceleri' bunlardan biridir.

Namık Kemal gibi bir vatan şairidir.

Yanılmıyorsam mezarı Mehmet Akif Ersoy'un mezarının yanındadır.

***

Gazi Atatürk'ün imzasına bakıyorum.

İlk imzalarından biri.

İmzasına bakarak Mustafa Kemal'in etkilendiği şairleri düşünüyorum.

Namık Kemal ve Tevfik Fikret en başta gelenlerdir diyorum.

Evden çıkıyorum.

***

Taş duvar içerisinde demirden bir pencere görüyorum.

Tevfik Fikret tarafından bizzat yaptırılmış bu pencere!

Adına da 'Sokrates'in Penceresi' diyormuş.

Zira şairimiz, ünlü filozof Sokrat'a, hayranmış.

Müze Müdürü Ata Bey öyle diyor.

***

Naçizane 'Sokrates Savunuyor' adlı tiyatro oyunu aklıma geliyor.

Turan Oflazoğlu'nun muhteşem tiyatro eserlerindendir.

Sahnelemek için geceyi gündüze, gündüzü gece karıştırdığımızı hatırlıyorum.

Bilinçli aydınlık kaderin önündedir diyorum…

***

Müze müdürü ile vedalaşıyorum.

Ağır ağır çıktığım Aşiyan'ın beton basamaklarından iniyorum.

Tastamam 54 basamak.

  1. basamakta öğrencilerle karşılaşıyorum.

Müzeyi ziyarete gelmişler.

Aşiyan'a çıktın mı Tevfik Fikret'i göreceksin diyorum.

Gazi Atatürk'ün ilk imzasını da.

Hocaları ile selamlaşıyorum.

-İyi günler diliyorum.