Dört haftadır kazanamayan Boluspor, dört haftadır kaybetmeyen Samsunspor'u konuk etti. Fuat Çapa'nın gidişiyle Sait Karafırtınalar'ı getiren Boluspor, yeni hocasıyla ilk maçına çıktığı Rizespor maçını kaybedince; bu hafta evinde oynayacağı maçı mutlak kazanmak için çıktı. Bu da bekleniyordu zaten.

Peki hedef koyan Samsunspor'un amacı neydi derseniz, bizlerin ve taraftarımızın kazanmaktan başka düşüncesi yoktu kafamızda. Hep beraber izledik, bu takım kazanmak için ne yaptı? Takım mı bir şey yapmadı yoksa kenar yönetimi mi? Bir defa Engin Hoca, bütün hesapları kazanmak değil kaybetmemek üzerine yapmış. Belki kendince doğru düşündü ama bir takım doksan dakika geri yaslanmaz. Hedefe oynayan bir takım haftalardır kaybeden bir takım karşısında bu kadar korkak oynamaz.

Engin Hocadan anladığımız, deplasmanda yenilmeyeceksin evinde vuracaksın mantığı. Rize ve Elazığ'da tuttu, Bolu'da yuttu. Sen yeri gelecek evinde zorlanacak, yeri gelecek deplasmanda yeneceksin. Bu takımın karşısına üç puan parolasıyla çıkılmalıydı. Böyle düşünen taraftarımız kendine ayrılan yeri tamamen doldururken; bir o kadar da dışarıda kaldı. Helal olsun onlara.
Maç için söylenecekler, Engin Hocam, halen on birini oluşturmakta zorlanıyor. İlk haftası olsa anlarım ama bu maçla birlikte dört haftayı geride bıraktı. Oluştur artık on birini, geri yaslanmış bir takımın hücum hattında, çabuk seri bir oyuncun olmalı, Angan gibi ağır ve sağa sola dönemeyen bir oyuncuyu tutarsan sabaha kadar oynasanız yine gol bulamazsınız. Gökay kulübemizin önünde yığıldı kaldı ve hakeme yedirerek faulü aldı. Yine aynı iki pozisyonda yediremeyince kaptırdığı toplar kalemizde tehlike yarattı. Bunları görmeli Gökay'ı oyundan almalıydı.
Uzun lafın kısası Engin Hoca bizi rakibe mahkum ettin, korktun önde basamadın, doksan dakika boyunca buyur gel gol at diye davetiye çıkardın, haftalardır kazanmayı beceremeyen Boluspor'a doksan artılarda golü ikram ettiniz. Neyse toparlanmak zorundayız. Milli maç arasının Engin Hoca ve takımın toparlanması için avantaj olacağını düşünüyorum.