İnsanlığın en önemli sorunlarından biri de çevre kirliliğidir.

İnsanlığın baş edemediği bu çevre canavarını aslında kendisi üretmiştir.

Bu konuda yüzlerce yıl önce uyarılmış, tarihi deneyimleriyle pekiştirilmiş birikimleri bulunan Müslümanların sorunları olmaması gerekir. Buna rağmen en çok da Müslümanların sorunları vardır. Bilindiği gibi Peygamberimiz (SAV) ağaç dikmeyi, yeşili korumayı emretmiş, hayvanlara işkenceyi ve onları rastgele öldürmeyi yasaklamıştır. O, boş arazileri ormanlaştırmış, Medine ve Taif gibi kentlerin civarını sid alanı olarak ayırmış, ağaçların kesilmesini yasaklamıştır.

Peygamberimiz (SAV) dönemindeki kentleşme de günümüze ışık tutacak niteliktedir. Evlerin iki kattan fazla olmamasını, geniş ve bahçeli olmalarını tavsiye etmiştir.

Asr-ı Saadet döneminde temellendirilmiş çevre bilinci geleneği, daha sonraki dönemlerde de sürdürülmüştür.

Örneğin; Hz. Ebu Bekir (r.a) savaşa gönderdiği orduya vermiş olduğu emirlerden bazılarının çevre ile ilgili olduğunu biliyoruz.

Aynı gelenek, tarih boyunca tasavvufi ekoller tarafından da sürdürülmüş, Kur'an'a gösterilmiş saygı, çevreye/doğaya gösterilmiştir.

Hatta bu konuda Bediüzzaman Said Nursi Allah'ı biz insanlara öğreten/tanıtan üç öğretmenden birinin kainat (diğerleri Peygamberimiz (SAV) ve Kur'an-ı Kerim'dir) olduğunu söyler.

Müslümanların tarih boyunca Kur'an ve sünnetle temellendirilmiş çevre algısını çeşitli somut etkinliklerle geliştirerek yaygınlaştırmışlardır.

Müslümanlar, hayvanların yalnız doyurulması için değil, hastalandıkları zaman tedavileri için de uğraş vermişlerdir. Birçok zengin ve alim kişiler hayvanların hapsini önleyip özgürlüklerine kavuşturma amacıyla satın alırlardı. Bazılarında hayvan sevgisi, 'ölen hayvanına mezar yapacak kadar' ileri gitmişti.

Osmanlı dahil Müslüman devletlerde hayvan hakları yasa ve fermanlarla güvence altına alınmıştır. Bitki ve ağaç sevgisi, devlet politikasına dönüşmüş, 'yaş kesen baş keser' şeklinde yasa ve geleneklerimizde yer etmiştir.

Zenginlerimiz ve zengin devlet adamlarımız hayvanların haklarını korumak ve onları doyurmak için hayvan vakıfları ve hayvan hastaneleri, kuş evleri, kuş vakıfları kurmuşlardır.

Ancak sanayileşme döneminde soluğumuz yetmedi. Teknolojide olduğu gibi onun sonuçlarından biri olan çevre sorunlarını da aşamadık. Başarma umudumuz ve sevdamız vardır… Sevgi ile…