Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, TEOG'un kaldırılmasından sonra liselere girişte uygulanacak yeni sistemi açıkladı.

Adrese dayalı, mahalle okulu olarak açıklanan sistem, kaygı ve tartışmaları ortadan kaldırmaya yetmedi. Bakanın sesindeki güvensizlik ve açıklamalarındaki belirsizlik dikkat çekiciydi doğrusu. Bir ara sistemi açıklamayı bırakıp iktidarın yaptığı yolları,köprüleri anlatmaya başladı!..

Bazı konulara açıklık kazanması gerekiyor.

Eğitim bölgeleri en kısa sürede belirlenip açıklanmalı. Örneğin Samsun merkezde üç ilçe üç eğitim bölgesi olarak mı belirlenecek, şimdiden bilinmesinde yarar var.

Öğrenciler kendi eğitim bölgelerindeki okullardan beş tercihte bulunacak ve bunlardan birine yerleştirilecekler.Tercihlerde okul başarı puanı dikkate alınacağı için çocukların derslerine daha bir dikkatle eğilmesi gerekiyor.

Anadolu liseleri dışındaki meslek liselerine yerleştirmenin nasıl olacağı açıklanmalı. Yerleşecek okul kalmazsa, çocukların istemedikleri okullara, örneğin imam hatiplere yerleştirileceklerine dair yaygın bir kaygı var. Gerçi bakan, kimsenin istemeyeceği okula yerleştirilmeyeceğini açıkladı, ancak, bu konunun da netleştirilmesinde yarar var.

İsteyen çocuklar 'nitelikli okullar' için sınava girecekler!.. Bu okulların sayısı ülke genelinde 600 civarında. Bu okulların kontenjanları ve sınavına girebilmek için varsa ön koşullarının açıklanmaması önemli bir eksiklik. Bu duruma açıklık getirilmesi gerekiyor. Herkes sınava girmek isterse ne olacak?

Sanat ve spor vb. liseler için eğitim bölgesi kavramı yerine o ilin tamamı bir eğitim bölgesi olarak, belirlenmeli.

Bakanlık ve Milli Eğitim müdürlükleri, her eğitim bölgesinde okuyan ortaokul son sınıf öğrenci sayısını biliyor. O zaman bu çocukların bölgelerindeki lise sayısını ve kontenjanlarını da gelecek öğretim yılının başlangıcına kadar mezun olacak öğrencilere göre eşitlemelidir.