Hasetlikten
kalpleri
mühürlü olanların
başkalarında
üretmeye
çalıştığı
kusur,
bumerang gibi
gün gelir
kendilerini bulur...
Mevlana, ne güzel de demiş!..
"Sevgi, kusur gören gözü kapatır; güzellik gören gözü açar.
Seveceksen öylece sev.
Ne kusursuz insan ara ne de insanda kusur.
Birincisini zaten bulamazsın, ikincisinde ise, bulduğun her kusur, öğrendiğin her ayıp sahibini değil, seni çirkinleştirir.
Her ikisi de seni mutsuz eder. Birincisini bulamadığın için, ikincisini ise bulduğun için mutsuz olursun…"


* * *


Günün birinde yolu bir dergaha düşen kendi halinde bir adam,
dergahta, bir Mevlevi ile bir Bektaşi'nin sohbet ettiklerini görünce;
yanlarına yaklaşır. Kendini tanıtır ve dergahı merak ettiğini, nasıl zikir edildiğini izlemek için geldiğini söyler.

Erenler başlar adama çeşitli nasihatlerde bulunmaya, her biri kendi yolunu mümkün olan en tatlı dille anlatmaya çalışır.
Adam bir yandan onları dinlerken, bir yandan da gözleri onların giysilerine takılır.
Mevlevi'nin giydiği kıyafette kollar o kadar geniş ve uzundur ki
hem içine üç kişinin birden kolu sığabilir hem de uzun olduğu için yalnızca kolları değil, elleri de kapatmaktadır.
Bektaşi'nin kıyafetinde ise tam tersi bir durum vardır. Elbisenin kolu daracıktır, neredeyse tene yapışmıştır;
üstelik kısa olduğu için eller bileklere kadar açıktır. Bu duruma hayret eden adam, sebebini öğrenmek ister.

Büyük merakla önce Mevlevi'ye sorar:
"Pirim, kıyafetinizin kolları neden o kadar geniş ve uzun; bunun özel bir sebebi var mı?"

Mevlevi hiç beklemediği bu soru karşısında oldukça şaşırır. İki kolunu da biraz yukarıya kaldırır, sonra ellerini birleştirerek kollarını daire şekline getirir
ve şöyle der:
"Evet, özel bir sebebi vardır. Çünkü, biz insanların günahlarını, ayıplarını, kusurlarını örteriz. Başkaları görmesin diye üzerini kapatırız."

Cevaptan oldukça hoşnut olan adam, aynı merakla bu kez Bektaşi'ye döner
ve sorar:

"Peki ya siz, pirim!.. Sizin kıyafetinizin kolları neden bu kadar dar ve kısa?
Siz insanların günahları ve ayıplarını örtmez misiniz?"
Bektaşi kendi kollarına bakar, birkaç saniyelik bir dalgınlıktan sonra gülümser ve adama şu cevabı verir:
"Biz mi?.. Bizim geniş kıyafetlere ihtiyacımız yoktur.
Çünkü biz insanların günahlarını ve kusurlarını görmeyiz."

* * *

Bugününüz dünden daha iyi olsun. Sağlıklı ve huzurlu günler dileğiyle...