Unuttuk demeyin, PKK'lı katillerin silahsız masum öğretmenlerimizi Doğu ve Güneydoğu'da 1990'lı yıllarda nasıl şehit ettiklerini hatırlayın. Hatırladıklarınızı da asla unutmayın asla unutturmayın. Belki isim isim hatırlamakta zorlanacaksınız vahşice katledilenlerin eğitim emekçisi pırıl pırıl öğretmenler olduklarını mutlaka hatırlayın. Şimdi 2017 yılında kırklı yaşlarda olanlar o hainlikleri, o kalleşlikleri hiç unutabilir mi? Eğer unutursak, unutturursak bu büyük bir vefasızlık olur, bu hainlere destek olur. Unutmuyoruz , unutturmuyoruz!!!

Kim unutursa, kim unutturursa kanı kurusun. Her biri adı sanı duyulmamış o kırsal bölgelerin köy okullarında, yatılı bölge okullarında ışık olmuşlardı. O güzel ışıklar PKK'lı hainleri rahatsız etti. Kimsenin iyilik öğrenmesini, kimsenin iyilik yapmasını istemiyorlardı. İnsan yetişir diye korkuyorlardı. Kötülük olsun, kötü insanlar yetişsin kimse okula gitmesin herkes dağa çıksın istiyorlardı. O pırıl pırıl öğretmenlerimiz o çocuklar dağa çıkmasın insanca yaşasın, topluma faydalı birey olsun istiyorlardı. O öğretmenler çok güzel örnekti. Hep birlikte hatırlayalım :1993 yılında Diyarbakır'ın Bismil İlçesi Çavuşlu Köyü İlkokulu'na çiçeği burnunda bir öğretmen atanmıştı. O yıllarda PKK'lı hainler adeta kudurmuş gibi masum insanları katlediyordu. Hedeflerinde sadece asker polis değil devlet memurları özelliklede silahsız öğretmenler vardı. Öğretmenleri vahşice ve hunharca katletmek çok kolaydı. Tekirdağ Şarköy'de 1972 yılında doğan Neşe Öğretmen Çavuşlu Köyü İlkokulu'nda 26 günlük öğretmendi. Ama o 26 günde çok güzel işler yapmıştı. Her şeyden önce okulu kendisi temizlemiş, okulda terör örgütünü hatırlatan işaretleri kaldırmış, okulun onarımı için cebinden para bile harcamıştı. Köyde babası ile birlikte kalıyordu. Babası kızını yalnız bırakmak istememişti. 26 Ekim 1993 günü akşamı PKK'lı hainler Neşe öğretmenin babası ile birlikte kaldığı evin kapısına gelmişti. Son derece kararlı ve son derece acımasızdılar. Tamamı da kudurmuş köpekler gibiydi. Neşe öğretmen ve babası kapıyı açtıklarında karşılarına dikilen hainler, Neşe öğretmen sanki başka bir ülkenin toprağındaymış gibi 'T.C.'nin hiçbir öğretmenini, Kürdistan'a sokmayacağız, demedik mi?' diyerek adeta Kaf dağının kralları gibi hesap sormaya başladıklarında Neşe öğretmen de babası da çok çaresizdi. Eli silahlı, gözü dönmüş katiller tam da karşılarındaydı. 21 yaşındaki Neşe öğretmeni babasının yanında vahşice katlettiler. Neşe öğretmen o köye o köyün çocuklarına aydınlık bir ışık olmuştu. Onun suçu bu muydu? Neşe Alten öğretmenin 26 günlük öğretmenliği, şehadetine neden oldu. 26 günlük bir öğretmenden bile korkan PKK'lı teröristler ne aptalcadır ki kendilerini o dağların kralı sanmakta idiler. O hain tuzakların hazırlandığı dağlardaki o teröristlerin belki de şimdi dağlarda bile bir mezarı yok.

Keşke Neşe öğretmeni katletmek yerine Neşe öğretmenden iyilik ve insanlık öğrenmeye gelselerdi. Ne o köyün çocukları ne de kendileri cahil kalmazlardı. Kimse de kurda, kuşa yem olmazdı. Işıkları söndürenler ışıksız kalmaya mahkum oldular. Ama o ışık başkaları için hep yandı ve yanmaya devam ediyor. Her şehit öğretmenimiz sonsuza kadar yanacak olan aydınlık bir ışıktır. Ruhları şad mekanları cennet olsun. Her şehit öğretmenimizin öyküsü birbirine benziyor. Neşe öğretmen sadece onlardan birisi .Hiç kimse hiçbir şehit öğretmenimizi unutmasın unutturmasın. 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde bütün şehit öğretmenlerimizi minnet ve saygıyla bir kez daha anıyoruz. Yüce Türk milletine sabır, şehit öğretmenlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü kutlu olsun.