Geçen haftaki yazımızda sanayi bitkilerinin en önemlisi olan kenevir ekiminin durumunu gözler önüne sermiştik. Konuyu biraz daha derinlemesine incelersek, karşımıza şaşırtıcı rakamların çıktığını görüyoruz. Özellikle sanayi üretiminde ele alınan bu bitkinin faydaları ve dışa bağımlı olduğumuz kalemlerde ne kadar önemli olduğu bir kere daha anlaşılıyor.

Geçen haftaki yazının bir bölümünde 'Erkek kenevirin binlerce kullanım alanından en önemlilerinden, plastiğin hammaddesi olan doğada çözülebilir organicbiyopolimer üretilebilmesidir. Biyopolimerden üretilen biyoplastik, ambalaj sanayi, kozmetik ve oyuncak gibi çok çeşitli alanlarda çevreye insan sağlığına zarar vermeden kullanılan bir ürün. Bugün çoğunlukla petrolden yapılan ve pahalıya malolan biyoplastik dünya pazarında en hızlı gelişen ürünlerden biri. Bu endüstrinin 2020 yılına kadar 20 milyar dolar değerinde olabileceği tahminler arasında yer almaktadır. Eğer biz bunu erkek kenevir lifinden yaparsak, büyük bir katma değer yaratıp ülkenin önünü açabiliriz. Düşünsenize, Samsun'da bu kontrollü bir şekilde yaygınlaştırılsa, Samsun abat olur, zenginleşir, dışarıya göç vermez, her taraf bunu işleyen fabrikalarla dolar. Şu anda yaprağında uyuşturucu madde olmamasına rağmen ticareti her nedense yasak. Neden? Çünkü dostumuz ABD yasaklamış bir kere de ondan!' demiştik.

Bu hafta haber bültenlerinde sıklıkla Çin'den ithal edilen oyuncakların çocukların sağlığı üzerinde ciddi tehlikeler yarattığına dair haberler çıktı. Resmi olarak ithaline müsaade edilen bu oyuncakların gümrüklerde yakalanması gibi komik haberlerle gündem yaratıldı. Oysa biliyoruz ki ülkemizde satılan ucuz oyuncakların hepsi, bu kategoride değerlendirilmesi gereken ürünlerdir. İnsanlar çocuklarına oyuncak alırken kısa vadede sadece fiyatına bakarlar. Sadece çok bilinçli aileler ve kişiler, onun sağlık tarafıyla da ilgilenir.

Bu sağlıksız ürünler petrolden elde edilen plastik hammaddesiyle yapılanlardır. ABD petrol devleri pahalı olan biyoplastik üretimi devam etsin diye kenevirden yapılanı yasaklatmıştır. Çünkü bu alan onların dünyayı sömürdüğü alanlardan sadece bir tanesidir. Dünyada yasaklanan ne kadar üretim varsa bu sonunda Amerikan çıkarlarına dokunduğu için yasaklanmıştır. Onlar için çocuk sağlığıymış, büyük sağlığıymış hiç önemli değildir. Öyle olmasa, dünya üzerinde kendi çıkarları için milyonlarca insanın ölmesine göz yumarlar mı?

Ülkemizin ithal ettiği ürünlere baktığımızda; 2016 yılında 19,5 milyar dolarla petrol, yaklaşık 10 milyar dolarla plastik ve mamulleri, 9.5 milyar dolarla demir çelik, 3.2 milyar dolarla organik kimyasallar, 3.1 milyar dolarla eczacılık ürünleri, 1.5 milyar dolarla tohum ilk sıraları kaplamaktadır.

Devlet kontrolünde yapılacak plantasyon bazında kenevir ekimi ve onun sanayisinin kurulması ile ülkemize yapılacak direkt katkının 15-20 milyar dolar olması içten bile değildir. İleri teknoloji ürünleri üretip dünyaya satamıyoruz ama kendi ithal ettiğimiz ürünleri iç dinamiklerle üretip büyük bir açığımızı kapatabiliriz. Bu da bir yöntemdir ve elimizde bundan daha iyi bir yöntem yoktur. Bunu uygulamak için sadece irade gerekir. Bu irade de bizde fazlasıyla mevcuttur.