Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed'in Medine'deki kutsal emanetleri mühürlü sandıklar içerisinde İstanbul'a gönderen Fahreddin Paşa'yı "hırsızlıkla" suçlayan iftiracı tweetiyle ilgili Türkiye'de başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın tepkisi olmak üzere, her kesimden Türk kamuoyunun haklı tepkisi de devam ediyor. Bu tepkileri önemsememek ve yerinde görmemek haksızlık olur.

İslam coğrafyasında ben Müslümanım diyen herkes Türkiye'den yükselen bu haklı ve sert tepkilere duyarlı olmalıdır. Çünkü ne Fahrettin Türkkan Paşa, nede onun ecdadı hırsız değildir. Ecdadımızı hırsızlıkla suçlayanlara Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, şu soruyu sormaktadır: "Bize bühtanda bulunan zavallı, Fahrettin Paşa Medine korumasını yaparken senin ceddin neredeydi?" Bizde soruyoruz o Araplar bizim ceddimiz şehit düşerken neredeydi, kimin yanındaydı. Soru doğru ve yerindedir. Fahrettin Paşa ise o hain isyan karşısında doğru ve mantıklı olanı yapmıştır . Şimdi o 'Kutsal Emanetler' Avrupa'daki hırıstiyan coğrafyasında değil ,İstanbul'da İslam coğrafyasında müslümanların elinde ' Kutsal Emanetler' olarak korunmaktadır. Bu nedenle tüm İslam alemi Fahrettin Paşa ile gurur duymalıdır.

Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed'in iftiracı çıkışına Tarihçi Prof.Dr. İlber Ortaylı bakın nasıl karşılık veriyor. "Aslında bu hatırlamaya sebep olduğu için Birleşik Arap Emirlikleri Bakanı'na teşekkür etmek lazımdır. Çünkü ipin ucunu kaçırmıştır. Biz de ondan daha iyi durumda değildik. Kusura bakma. Ben burada isim vermiyorum dedim ama Fahreddin Paşa'ya ittihatçı olduğu için laf etmeye kalkan sözde dini bütünler var." Tarihçi Prof.Dr. İlber Ortaylı'nın bu açıklaması aslında çok şey anlatıyor. Bu açıklamadan herkes payına düşeni almalı ve doğru olanları görmelidir. Şu bir gerçek ki güneş balçıkla sıvanmıyor. Birleşik Arap Emirlikleri cahil Dışişleri Bakanın hırsızlıkla suçladığı Fahrettin Paşa, Medine savunmasında acaba ne yapmıştır? Medine'yi zor şartlarda savunan Fahrettin Paşa emrindeki askerlere çekirge yedirmiş. O zor şartlara rağmen Medine'yi İngilizlere ve işbirlikçisi Araplara hemen teslim etmemiştir. Medine savunmasında esir düşmüş ve sürgüne gönderilmiştir. Eğer Fahrettin Paşa hırsız ya da hain olsaydı o malum Arapların yaptığı gibi İngilizlerin tarafına geçer ve Osmanlı İmparatorluğuna kazık atardı. O sadece kahraman ve vatansever değil aynı zamanda gerçek bir müslümandı. O gerçek bir müslüman olduğu için Kutsal Emanetlere hırıstiyan eli değmesin diye korumaya almış gerçek sahiplerine göndermiştir. Bunu hırsızlık olarak gören cahil değilse, haindir, gerçek İngiliz uşağıdır…

O cahil Arap Bakana, Tarihçi Prof.Dr. İlber Ortaylı gibi bizde teşekkür ediyoruz. Onun sayesinde unutturulanları hatırlıyoruz, hafızamız yenileniyor, Fahrettin Türkkan Paşa'yı bir daha unutmamak üzere hep birlikte hatırlıyoruz. Kimse tarihimize ve ecdadımıza laf söyleyemez. Vefasızlar Fahrettin Türkkan Paşa'nın ve Medine savunmasında şehit düşen askerlerin kemiklerini sızlatamaz. Vefasızlar önce kendi ecdatlarına baksınlar. O cahillere tavsiyemiz Fahrettin Türkkan Paşa'nın neden "Türk Kaplanı", "Çöl Kaplanı", "Medine Kahramanı" lakaplarıyla anıldığını araştırmak