Dünyanın kaosa doğru sürüklendiği bu ortamda, akıl ile bilimsel düşüncenin egemen olduğunu görmemek çok üzücüdür. Özellikle, gelişmiş ülkelerdeki liderlerin kapasite bakımında her geçen gün daha da düşmesi ise, Dünya'nın geleceği hakkındaki endişeleri güçlendirmektedir. Donald Trump, durduk yerde Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak ilan etmesinin doğuracağı sonuçları bilmiyor mu idi? Bana göre çok iyi biliyordu ve bu kararı bilerek aldı. Bu da şunu göstermektedir ki seçimde, ABD'ndeki Mason locaları ve Evangelist'lerin onu desteklemişlerdir. Özellikle, son yıllarda Dünya liderleri Akıl ve Bilimsel düşünce yerine, popülist siyaset üretmelerinin temelinde, gerek ülkeleri ve Dünya ile ilgili olarak, akılcı politikalar üretmekten yoksun olduklarını ortaya koymaktadır. Her zaman üzerinde durduğum gibi, akılcı ve bilimsel olarak üretilecek politikalarla, Dünyanın nimetleri tüm insanlara yetecektir. Fakat, bunu böyle olmamasının temelinde yatan benlik davasıdır.

Açıkça ifade etmek gerekir ise, insanlığın tarihi boyunca icat ettiği en kötü buluş savaştır. Savaşlar ölüm, yok olan ülkeler, açlık ve sefaleti getirmiştir. Açık bir ifade ile hiç kazanan da olmamıştır. Dünyanın 12.742 km çapında, çevresinin 40.075 km olan bir küre olduğunu kabul etmiyorum. Dünya, 1x2 metre olan bir dikdörtgendir. Bu dünya bir hükümdara yetmeyecek kadar küçük diyen cihangirler de 1x2 metrelik bir alanı işgal etmişlerdir. Büyük İskender (MÖ. 356- 323)'den geriye kala nedir. Büyük İskender'in 'dile benden ne dilersin' sözüne karşılık 'Çekil kenara güneşime mani olma' diyen Diyojen (M.Ö 412-323)'in fikirlerde yaşadığı gerçeği de ortadadır. Açık olarak şunu ifade edebilirim ki, insanlık için hayırlı işler yapanlar daha çok hafızaları işgal etmekte ve onlar hatırlanmaktadır. Bir gün sınıfta bir deneme yapmak için; 'lütfen bana dünyadan gelip geçmiş zenginlerinden hatırladığınız isimleri sayınız' dedim. İnanın parmakla bile sayılabilecek isimlerden fazlası kimsenin aklına gelmedi. Daha sonra ise, şimdi bana, insanlık için hizmet etmiş büyük insanlar ve bilim adamlarının isimlerini veriniz' dediğim zaman, aynı anda yüzlerce isim söylendi. Hatırlanmak için, beşer zihninde sonsuza kadar yaşamak için, piramitler yapmağa gerek yoktur. Sadece insanlara ömür boyu sürecek ve onların refahını artıracak hizmetlerde bulununuz. Binlerce, hatta milyonlarca insanı bir anda yok edecek silahları icat edenleri kimse hatırlamaz, daha doğrusu kötü olaylara vesile olan isimleri, beşer aklı reddeder ve hatırlamak istemez.

Bir taraftan insanlık, demokrasi, yaşam hakları, tüm insanların eşit oluşu üzerinden nutuklar çekerken; bir taraftan da, Trump gibi 'ben size gösteririm' şeklindeki ifadelerin ne anlama geldiğini anlamak da mümkün değildir. Şurası gerçektir ki, kötülük daha fazla kötülüğü getirir. Yani yozlaşma çok kolay olarak ortaya çıkar. İyiliği hükümran kılmak ise, oldukça zordur, sabır ister, akıl ister, bilimsellik ister. İşte insanca, insana yakışan vasıflarda bunlardır. Afrika ve Güney Amerika'da yaşayan ilkel dediğimiz kabileler, incelendiği zaman görülecektir ki, bunların insani değerleri, bugünün insanlarından çok ileridir. O zaman soralım, bugünün kendinden başkasını düşünmeyen insanı mı, yoksa ilkel dediğimiz kabilenin insanı mı medenidir? Yaşım icabı, Anadolu'nun ücra köşelerindeki okuma yazması olmayan, insanımızda adam gibi adam olma özellikleri gördüm. Medeni olma ve son yılların furyasına ayak uydurmak gayesiyle insanlığımızı nasıl da kaybettik. Saygılarımla.