Bu ne yaman çelişki?..
Şehirdeki çocukların en sümüklüsü bile teknoloji harikası
bilgisayar sayesinde dünya ile haşır neşir olurken, Vezirköprünün Kıranalan köyünde çocukların derdi başka...
Kuyudan su çeken analarına yardımla meşgul onlar...
Kader mi bu şimdi?..
Kader diyenin başına taş yağar!..
Benim güzel devletim, namuslu bürokratlarıyla ne güzel işler yapmıştır bu ülkede...
Köylere asfalt yol, kanalizasyon, sağlıklı içme suyu, okul ve sağlık ocağı gibi temel hizmetler götürmüştür...
İyi ya da kötü olmuştur...
Eksik olanları da vardır...
Oralara da bu hizmetler gidecektir, gitmesine de...
Çalan çok, çalan!..
Bir yandan devletin pantolonunun cebi delik,
diğer yandan pantolonunu kaybetme korkusu...
Ne yapsın benim devletim?..
Hırsızın, namussuzun arkası kalınlaşınca,
sahibi de azaldı...
Olsun, onu koruyacak yasalar var ya...
Her neyse, çalan çok demiştik...
Adam lüks içinde yaşayıp, devlete 10 yıldır tek kuruş vergi vermiyorsa,
bu köylere hizmet nasıl gidecek?..
Devlet memuruna, işçisine parayı nasıl ödeyecek?..
Şehidin ailesine, gazisine, yetimine, duluna ne verecek?..
Benim canım devletim!..
Bu kadar sahipsiz değilsin...
Samsunda biyodizel kaçakçılığının üzerine gittik,
büyük olumlu tepkiler aldık...
Emniyet Müdürlüğü baskınlar düzenliyor...
Ak Parti Milletvekili Ahmet Yeni de tepkisini açıkladı...
AK Partili Suat Kılıç da konuyla ilgileniyor...
Daha önce, DYP İl Başkanı Erdem Demirdağ tepki göstermişti...
Diğerleri nerede?..
Biliyorum, belki sizleri sıktı ama sonuna kadar bu işin üzerine gideceğim...
Çünkü, manşetteki fotoğrafa benzer görüntüler,
benim hoşuma gitmiyor...
İçimi burkuyor...
Bu memlekette kazandığının vergisini verip, kutsallaştıranlara sözüm yok elbette...
Devlete 10 yıldır vergi vermeyip, lüks içinde yaşayanlar, kuyudan su çeken kadınların ve onları taşıyan çocukların ahıyla rahat mı edecekler sanki?..
Mazlumun ahı, aheste aheste çıkar!..