Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba; Sağlık Bakanı Op. Dr. Ahmet Demircan ile OMÜ Ziraat Fakültesi Dekanlığı'nı ziyareti sırasında, önümüzdeki süreçte gıdanın silahtan daha önemli olacağını ifade etmesi doğru bir tespit ama ülkedeki tarım politikaları yüzünden gelinen nokta da maalesef ortada...
Buğday, mısır, yağlı tohumlar, pirinç, nohut, kuru fasulye, kırmızı biber, havuç, kereviz, ceviz, kuru soğan, bezelye ile sarımsak ithal eden bir ülkenin elbette saman ve sığır etini de dışarıdan alması doğal oldu...
Elma, armut, muz, portakal, mandalina, kavun ve karpuz da sanki bizde yetiştirilmiyormuş gibi dışarıdan geliyor...
Gülmeyin ama bir ara ABD'den fındık bile ithal ettik...
Dünya fındığının yüzde 70'ini üreten Türkiye olduğu halde...
İspanya'dan marul, İran'dan da lahana aldık...
Hayıflanacak çok şey var...
Üreticiye destek diye, dağına taşına para verdi bu devlet!..
Köylerde in cin top oynuyor...
Birkaç kişinin yaşadığı köylerde, o verimli topraklar ne ekiliyor, ne biçiliyor...
3-4 yıl oldu sanırım...
Tekkeköy'ün Kababürük Köyü'ne giderken, kamyonet üzerinde megafonla sebze meyve satan birini gördüğümde şaşırmıştım...
O yörenin topraklarında, deyim yerindeyse kuru çubuğu toprağa diksen, ürün alırsın!..
Nasıl olur da bu köylerde domates, salatalık ve patlıcan satılır?..
Sorduğumda, "Para etmiyor" cevabını almış, ben de "Hiç olmazsa kendi ihtiyacınızı yetiştirseniz" demiştim...
Zahmetine değmezmiş!..
Aslında bütün olayın özeti bu işte: Köylüyü bezdiren tarım politikaları ile gerçek hedefe ulaşmayan destekler...
"Emperyalizm" karşıtlığını her fırsatta vurgulayan AK Parti iktidarının yapması gereken de o söylemin gereğidir...
Bu da Anadolu'nun bereketli topraklarını eken biçen nasırlı ellere sahip çıkıp, onların emeklerinin karşılığını alabilecekleri bir sistemi kurmaktır...
Gıda, geleceğin en büyük silahı olacaksa, buna şimdiden hazırlanmamız ve buna göre refleksler geliştirmek gerekmez mi?..
Çin sarımsağının, İspanya marulunun, İran karpuzunun, Kanada mercimeğinin, Mısır ve Amerikan pirincinin, Meksika nohutunun, İtalyan baklasının, Yunanistan pamuğunun ve Fransız arpasının Türkiye'de işi ne?..
Hani, tropikal meyve "Ananas" demiyorum ki; 'nohut, pirinç ve mercimek' diyorum...
