Suya sabuna dokunmadan yazmak demek, sakıncalı konulardan uzak durmak, onlarla ilgili yazı yazmamak demektir.

Bir başka ifade ile, 'davranışlarında kimsenin incinmeyeceği, itiraz etmeyeceği sakıncasız bir yol tutarak' yazı yazmaktır. (TDK Deyimler Sözlüğü).

Herhangi bir konunun sakıncalı olup olmaması kişiden kişiye değişir.

İncinmek de benzer bir kapsama sahiptir.

Herhangi bir insanın davranışları neye ve kime göre şekil almalıdır?

Gazeteci, yazar, bürokrat, amir, memur, siyasetçi ve işçi gibiler farklı dünyanın farklı insanları mıdırlar?

Bu insanlar, farklı ilahların(haşa) farklı kulları mıdırlar?

Yoksa farklı peygamberlerin farklı ümmeti midirler?

Bu insanlar tek bir ilahın kullarıdır.

Ve yine bu insanlar aynı peygamberin(en azından bizim Peygamberimizin) ümmetidirler.

V e bunların tümünün Müslüman olduklarını söylüyorlar.

Yazarı da, okuyucusu da bunlardan çıkmıyor mu?

O halde hepimizin ortak paydası, iddiasını yaptığımız İslam değil midir?

'Suya- sabuna dokunmak ya da dokunmamak ' konusunda, iddiasını yaptığımız ortak paydamızın payı hiç olmasın mı?

Ortak paydamız diyor ki: Siz aşırılıklara prim vermeyen orta yol ümmetisiniz. Dostlukta ve düşmanlıkta aşırılıklardan kaçınınız. Dostunuzla bir gün düşman, düşmanınızla da bir gün dost olabileceğinizi unutmayınız. İnsanların kusurlarını araştırmayınız…Sözünüzün dinlenmeyeceği yerde konuşmayınız. Ya hayır konuşun ya da susun…

Yazan Müslüman ve insan, okuyan da!

Müslümanları kandıran da…

Selam ve sevgi ile…